Adrien Brody: Çirkin Prensin Göz Alıcı Kariyeri / Demet Cengiz

‘En iyi Erkek Oyuncu’ dalında iki Oscar kazanan Adrien Brody’ye bakıp “Çirkin şansı” deseler de o başarısını karizmasından çok yaşamını bile sekteye uğratan detaylı çalıştığı kompleks rollere borçlu.

11.03.2025

Evet, yüzü biçimli değil. Evet, zayıf. Evet, kocaman bir burnu var. Evet, gözleri ve kaşları yere düşecekmiş gibi duruyor. Fakat Adrien Brody biçime göre değil içeriğe göre değerlendirilmesi gereken yetenekli ve karizmatik bir oyuncu…

Adrien Brody geçtiğimiz günlerde The Brutalist (2024) filmindeki performansıyla ikinci kez En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü kazandı. Aynı Oscar’ı bundan 23 yıl önce Roman Polanski’nin yönettiği The Pianist (2002) filmiyle de almıştı ki bu ilk ödül onu söz konusu kategoride ödül alan en genç (29 yaşındaydı) oyuncu yapmıştı. Aynı zamanda söz konusu ödülü iki kez alan ikinci oyuncu oldu. Bu ender görülen başarının sahibini yakından tanımak gerekmez mi?

Quuens’te Başlayan Hayat

Adrien Nicholas Brody, 14 Nisan 1973’te Quuens, New York’ta sanata ve tarihe gönül vermiş bir evde dünyaya geldi. Annesi Sylvia Plachy bir fotoğrafçıydı. Babası Elliot Brody ise tarih profesörü ve ressam… Babası Elliot, ABD’ye Polonya’dan göçmüş bir Yahudiydi. Annesi Sylvia ise Çekya Yahudisi bir annenin ve Katolik Macar aristokrat bir babanın kızı olarak Budapeşte’de doğmuştu ve bir Katolik olarak büyütüldü. Adrien Brody ise ne Yahudilikle ne de Hristiyanlıkla güçlü bağı olmadan yetiştirildi.

Adrien Brody’nin hep sahneye çıkası vardı. Küçük yaşlardan itibaren göz önünde olmayı ve şov yapmayı sevdi. Bu onu sihirbaz yaptı. Ufak bir çocukken ‘Muhteşem Adrien’ olarak çocukların doğum günü partilerinde sihirbazlık gösterileri yaptı. Hâlâ da sihirbazlığa meraklı.

New York’taki Joseph Pulitzer Ortaokulu ve Fiorello H. LaGuardia Müzik ve Sanat ve Sahne Sanatları Lisesi’ne gitti. New York’un kuzeyindeki Adirondacks’ta Long Lake Sanat Kampı’nı yazları kaçırmadı. Bir dönem için Queens College’a geçmeden önce Stony Brook Üniversitesi’nde eğitim gördü.

Çocuk Yaşta Oyunculuk

Hayatta ne olmak istediğini, ne yapmak istediğini çocuk yaşta fark eden şanslı insanlardan biriydi. Kısa bir süre sihirbazlık yapsa da oyunculuk kariyerine çocuk yaşta başlamak için oyunculuk dersleri almayı ihmal etmedi. On üç yaşında bir Off-Broadway oyununda ve bir PBS televizyon filminde rol aldı. O sahneyi, sahne de onu sevmişti. Şanslıydı, evet; hep iyi isimlerle çalıştı ve çok iyi projelerde yer aldı. Ancak kıl payı kaçırdığı çok iyi yapımlar da oldu. Örneğin Christopher Nolan’ın The Dark Knight filmindeki Joker rolü…

 Rolü İçin Büyük Fedakarlıklar

1996’da Tupac Shakur ve Mickey Rourke ile Bullet’te rol aldıktan sonra kimse Brody’yi durduramadı. 1998 yapımı Restaurant filmindeki rolüyle Independent Spirit Ödülü’ne aday gösterildi ve daha sonra Spike Lee’nin Summer of Sam ve Terrence Malick’in The Thin Red Line filmlerindeki rolleriyle övgü aldı. O büyük biçimsiz burnunu Summer of Sam filmine borçlu. Çekimlerde kırılan burnu aktörün alamet-i farikası oldu.

Ona ilk Oscar’ı getiren ve oyunculuk kariyerinin mihenk taşı olan The Pianis filmine çileci bir derviş gibi hazırlandı. Role çalışırken evini ve aracını bıraktı ve kız arkadaşından ayrıldı. Aylarca kapandı ve Chopin’in en iyi eserlerinde ustalaşana kadar günde dört saat piyano dersi aldı. Rolü için 14 kilo vererek 59 kiloya indi ve 1.85 boyunda uzun boylu bir adamken iyice sıska bir görünüm kazandı. Filmdeki rolüne kendini öylesine kaptırmıştı ki sonraki bir yılı ağır depresyonla ve yasla geçirdi. Aynı rolüyle bir César Ödülü de kazandı. Önde gelen pek çok ödül töreninde aday gösterilse de Oscar heykeli var diye bu ödüllerin hiçbirini kazanamadığı ileri sürülür.

Parlak oyunculuk kariyerinde Woody Allen’ın 2011 Akademi Ödülü kazanan komedisi Midnight in Paris filminde ünlü ressam Salvador Dali’yi oynamak da vardı. The Village (2004), King Kong (2005) ve Predators (2010) -ki buradaki rolü için 14 kilo alması gerekti- rol aldığı diğer önemli filmlerden bazıları. En çok beğeni toplayan filmlerinden biri kuşkusuz Detachment (2011) oldu. Wes Anderson’ın dört filminde (The Darjeeling Limited, 2007; Fantastic Mr. Fox, 2009; The Grand Budapest Hotel, 2014 ve The French Dispatch, 2020) rol aldı.

Ona ikinci kez Oscar heykelciği getiren The Brutalist’te Macar Yahudisi mimar László Tóth’a can verdiği rolüne hazırlanırken de büyük emekler verdi.

İade_i Öpücük

Hollywood’un saygın oyuncuları arasında gösterilen Adrien Brody, kompleks rollerin detaycı aktörü olarak anılıyor. Ancak eskiden ve hâlâ elbette o bir sihirbaz ve uzun yıllardır resimde de ismini kanıtlamış bir sanatçı. Lüks markalara modellik de yaptı. Oyuncunun ismini taşıyan koleksiyonlar üretildi. Amerikan’ın en şık erkeği seçilmişliği de var. Film endüstrisinde ise sadece oyunculukta kalmadı yönetmenlik ve yapımcılık da üstlendi.

Adrien Brody ilk Oscar’ını, Halle Berry’nin elinden almadan önce sahnede sürpriz bir biçimde onu öpmüştü. Oscar Ödül Törenleri’nin en ikonik anlarından biri kabul edilen bu sahne, bu yıl dağıtılan ödüllerin ardından yeniden tekrarlandı. Tek bir farkla: Bu kez öpen taraf Halle Berry olacaktı ve öpmeden önce ünlü aktörün eşinden izin isteyecekti.