Yeni Yıl Öncesi Yeni Yaşam Felsefesi / İpek Durkal

Siz de yeni yıla girmeden önce iç muhasebe yapanlardan mısınız? Kararlar alan, yepyeni başlangıçlar ya da bitişler planlayan, yeni bir yılı kendini de yenilemek için fırsat sayanlardan?

Pek tabii, yılın son gece yarısı bir sihirli değnek dokunup hayatımızı değiştirmiyor ama en azından bütün yıl yaşadıklarımızı gözden geçirip o yılki ruh durumumuza ya da ihtiyacımıza göre bir hedef belirlememize vesile oluyor.

‘Modern Stoacılık’ta uzman olan Amerikalı felsefe profesörü ve ‘William B. Irvine’in yazdığı ‘Güzel Yaşam Kılavuzu’nu (A Guide To The Good Life) okurken müthiş keyif aldım. Kitabın alt başlığı: ‘Antik Stoacı Sevinç Sanatı’. Modern dünyanın günlük pratiğinde Stoacılığın nasıl uygulanabileceğini felsefenin ağırlığından uzak, okuyucunun rahatlıkla anlayabileceği bir tonda yazılmış. Bu kitabı ‘Stoacılığa giriş’ gibi düşünün… İnsanın kontrol edebildiğine odaklanıp edemediğini kabullenerek sakin, dengeli ve erdemli bir yaşam sürmesini öğreten bu antik felsefe, “Kontrol edebildiğine emek ver, edemediğini dert etme” diyor. Böylece kaygının azalıp zihinsel berraklığın artacağını ve yaşamın huzurlu olacağını söylüyor. Anlamlı ve tatminkâr bir hayat isteyenlere göre, Stoacılık bir felsefe olmasının yanında psikolojik bileşene de sahip. Stoacılar’ın hedefi, olumsuz duyguları bertaraf etmek.

Yeni yıl kararlarından buraya nasıl geldim? Şöyle ki Irvine’ın kitabından alıntıladığım şu sözler bende bir pencere açtı. Diyor ki Irvine “Hayatta ‘peşinden koşarım’ dediğiniz şeylerden sizce en değerlisi hangisi? İçinde bulunduğumuz kültür, insanları bu tip şeyler düşünmeye teşvik etmez pek. Hatta öyle şeyler yapmak durumunda kalmasınlar diye, önlerine sonu gelmez eğlenceler serer. Ne ki hayatın asıl amacı, yaşam felsefesinin en başta gelen unsurudur. Bu, hayatınızda bir amaç yoksa, tutarlı bir yaşam felsefenizin de olamayacağı anlamına gelir.”

Kitapta ‘hazza alışma’ (hedonic adaptation) ile ilgili bölüm ise, yeni yıl kararlarımın ana çerçevesini oluşturdu. Ne demek hazza alışma: Çok istediğimiz bir şeye sahip olduktan kısa süre sonra o şeyi hor görmemiz ve daha da iyisini istememiz… Örneğin, hayallerimizdeki eve sahip olduk ama bir süre sonra o evin daha büyüğünü, daha manzaralı olanını ya da daha yenisini isteriz. Yıllarca hayalini kurduğumuz ev tarafımızdan kanıksanmıştır bile! Bu psikoloji, insan ilişkileri için de geçerli. Hayallerimizdeki kişiyle aşk evliliği yapsak da zaman geçince aşkla bakan gözlerden çok birbirimizdeki kusurları görürüz. Çünkü hazza alıştıktan sonra bir tatminsizlik süreci başlar. Stoacı felsefe işte tam da burada devreye giriyor ve insanı elinde olanı arzu etmeye ‘olumsuzu canlandırma’ yöntemiyle ikna ediyor.

İşte bu da benim yeni yıl hedefim olsun; bundan sonra elimde her ne varsa benim için en iyisinin ve biriciğinin o olduğunu bilerek yaşayacağım.

Herkese de elindekinin kıymetini bildiği bir yıl dilerim.

 

ARDI SIRA OKUMAK İÇİN

‘Güzel Yaşam Kılavuzu’ndan siz de benim kadar keyif alırsanız hemen ardından okumak için bu kitapta da sık sık bahsedilen iki kitap daha önereceğim. Biri Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un ‘Kendime Düşünceler’i (Meditationes). Aurelius’un bir imparator olarak değil bir insan olarak kendi iç dünyasını disiplin altına almasını anlattığı ‘Kendime Düşünceler’ MS 170-180 yılları arasında yazılmış olmasına rağmen bugün hala çok önemli Stoacı bir rehber.

İkincisi de yine Romalı bir filozof olan Seneca’nın dostu Lucilius’a yazdığı ve insanın iç dünyasını disipline etmesini öğütlediği ‘Ahlaki Mektuplar’ (Epistulae Morales). Bu eser de yine Stoacı felsefenin temel taşlarından biri olarak kabul görüyor.