Şubat 2017’de İstanbul’da ve aynı yıl Nisan ayında İzmir, Arkas Sanat Merkezi’nde iki önemli Victor Vasarely Retrospektifi Sergisi’ni açan Arkas, koleksiyonundaki eserleri bu kez de Vasarely Vakfı’nda Lucien Arkas adı verilen odada sergiliyor.
Arkas Koleksiyonu’ndaki çağdaş Macar sanatçı ve ‘Op-Art’ akımının öncüsü Victor Vasarely imzalı yapıtlar, Victor Vasarely’nin 1930 – 1990 yılları arasındaki tarihi ve orijinal eserleri sergisi kapsamında Güney Fransa’daki Aix-en-Provence kentinde bulunan Victor Vasarely Vakfı Müzesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor.
Müzede, “Lucien Arkas” adı verilen sergi salonunda Arkas Koleksiyonu’ndan Victor Vasarely’nin dokuz eseri iki sene boyunca sergilenecek.
Sergide Victor Vasarely eserlerinin kronolojik olarak sıralandığı bilgisini veren Arkas Holding Sanat Danışmanı Niko Filidis, vakfın eksik olan dönemlere ait bazı eserleri Arkas Koleksiyonu’ndan tamamladığını söyledi. Eser seçimleri ise bizzat Victor Vasarely’nin torunu ve Vasarely Vakfı Başkanı Pierre Vasarely, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas ve Arkas Holding Sanat Danışmanı Niko Filidis tarafından yapıldı.
Sıra Dışı Bir Koleksiyon İçin Sıra Dışı Bir Müze
Victor Vasarely’nin “Herkes İçin Sanat” görüşünü hayata geçirmek amacı ile 1966 yılında kurduğu “Vasarely Vakfı”, 14 Şubat 1976 yılında projeye büyük destek veren Fransa cumhurbaşkanı Georges Pompidou’nun eşi Claude Pompidou ve dönemin başbakanı Jacques Chirac’ın katılımları ile halka açıldı. Vakfın binası da neredeyse sanatçının eserleri kadar dikkat çekici. Mimar John Sonnier ve Dominique Ronsseray’ın Vasarely’nin şemalarından yola çıkarak 1973 yılında projelendirdikleri bina Fransa’nın Aix-en-Provence kentinde yer alıyor.
169 hektarı ( 1.690.000 m2 ) kaplayan arazide, altıgenlerden oluşan 5000 metrekarelik kapalı alan, Vasarely’nin 44 dev eserini sanatseverlerle buluşturuyor.
Ziyaretçilere kültürel bir meditasyon yapma olanağı sunan 200 orijinal eser ve belgenin sergilendiği müze, ziyaretçilerine Vasarely’nin bir grafiker olarak yarattığı eserlerden, yapılara entegre edilen sanat eserlerine ve “Mutluluğun Çok Renkli Şehri” isimli ütopik projesine kadar geniş bir çerçeveye yayılan plastik sanat dünyasını fark etme veya yeniden keşfetme imkanı sunuyor.
Eserler Daha Önce İstanbul ve İzmir’de Sergilendi
Arkas Holding geçtiğimiz yıl da Vasarely’nin Türkiye’de ilk defa Victor Vasarely Retrospektifi Sergisi’ni önce İstanbul’da Tophane-i Amire Kültür Merkezi’nde ardından da İzmir’de Arkas Sanat Merkezi’nde sanatseverlerle buluşturmuştu.
70’li yılların “süperstarı” Vasarely, Op (optical) Art’ı cömertçe resme, mimariye, tasarıma hatta modaya uyarlayarak ‘herkes’in bir pay edinmesini ilke edinmiş bir isim. ‘Sarı Manifesto’sunda “Yarının sanatı ya ortak bir hazine olacak, ya olmayacak” diyen Vasarely, köklü bir Bauhaus eğitimi almış. 2. Dünya Savaşı gibi tüm Avrupa’yı alt üst eden bir trajedinin ortasında bile üretmeyi durdurmamış, duvar afişlerini sanat düzeyine taşımış olan Victor Vasarely bu sayede çok yönlü bir sanatçı olma unvanına da sahip.
“Mükemmel Görüş Açısına Sahip Bir Sihirbaz”
Son 5 yıldır Vasarely Vakfı ve Arkas Sanat’ın birlikte yapmış olduğu çalışmalar nedeniyle vakfın yönetim kurulunda onur üyesi unvanı alan Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Vasarely eserlerini toplamaya nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “60’lı yılların sonunda, Avrupa ve Amerika’da sanat çevrelerinde ses getiren “Optik Sanat” akımını keşfettim. Victor Vasarely, 70’li yıllarda Amerika’da Frank Stella, Ben Nicholson ve Barbara Hepworth gibi büyük sanatçılarla aynı seviyede anılan ve bu akımın başını çeken bir isim haline geldi. Vasarely’nin sihirli dünyasını keşfettikten sonra, mükemmel bir görüş açısına sahip bu sihirbazın eserlerini ekonomik durumumun imkan verdiği ölçüde yavaş yavaş edinmeye başladım. Sanatçının geometrideki kusursuz ustalığını gözler önüne seren eserleri, bugün hala bende büyük bir şaşkınlık ve hayranlık uyandırıyor. Eserlere çok yakından bakıldığında, desenlerin hareketleri ve yarattığı illüzyon çok etkileyici” diyor.