Meksika’da Sonsuzluğun Yeryüzü Dansı

Doğanın döngüsünün yaşamla bütünleştirilerek pagan adını aldığı inançlar, 21. yüzyılda dünyanın çeşitli bölgelerinde festival ve benzeri etkinliklerle devam ediyor. Meksika ve Peru gibi bazı Latin Amerika ülkeleri ile Asya’da sürdürülen bu tür ritüeller, inançsal değerlerin gelenekçiliğini gün yüzüne çıkarırken, insanoğlunun anlamlandırmaya çalıştığı öte dünya kavramına da başka bir bakış açısı getiriyor.   

Latince pagus ve pagani sözcüklerinden türetilmiş olan “Pagan” kelimesi “Kırsalda Yaşayan Köylü, Taşralı” anlamına gelmekle birlikte animizm (ruhçuluk) ve naturalizm (doğa tapıcılığı) ile de ilişkilendiriliyor. Eski Mezopotamya dinleri, eski Mısır dinleri, Orta Doğu dinleri ile Hinduizm ve benzeri inanç sistemleri pagan gelenekler olarak inceleniyor. Bu kadim inançların köklerini Avrupa’nın eski dinleri ile bağlantılandıran araştırmacılar da yer alıyor. Paganlar, doğanın kutsallığını kutlayarak her şeyde var olan ilahiliğe saygı duyuyorlar. Kavramsal adı politeizm olan paganizm, doğacılık ve ruhçuluğu bünyesinde barındırmakla birlikte bazı batılı toplumlar tarafından zaman zaman aşağılama için kullanılan bir sembol de olmuştur. Örneğin eski Roma askerleri tarafından küçümseyici bir tabir olarak siviller veya savaşçı olmayan halklar için pagan adı lanse edilmiştir. Paganlar kutsal saydıkları güçleri bir şekil, sembol ya da yaşayan varlıklarla tasvir etmişlerdir.

Bazı araştırmacılar her ne kadar bir takım kutsal değerlerin beşerileştirilerek nicel hale getirilmeye çalışıldığını belirtse de aslında bu değerler geçmişe saygı, gideni hatırlama ve hayat döngüsü mahiyetinde bazı somut ritüellere dönüşmüştür. Meksika ve Peru’daki “Ölüler Günü” ile Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda Toja halkınca gerçekleştirilen ceset gezdirme merasimi  bu açıdan simgesel birer örnek olarak görülebilir.  Bu törenler arasında festivale dönüştürülen etkinlikler ise Meksika ve Peru’da yapılan “Ölüler Günü”dür.

Yok oluş değil bir geri dönüş efsanesi

Kökeni 2.500 ile 3.000 yıl öncesine uzanan; Meksika, Nikaragua ve Honduras gibi Latin Amerika ülkelerinde kaybedilen insanların anılmasıyla başlayan ve festival halini alan merasimler, günümüzde dünyanın en ilgi çeken etkinlikleri arasında yer alıyor. Ölüler günü tüm kaynaklarda 2 Kasım olarak geçiyor. Ancak aslında 1 Kasım günü ve gecesini kapsadığı ifade ediliyor.

Meksika, geleneksel Ölüler Günü’nü her yıl ekim ayının son ve kasım ayının ilk günlerinde kutluyor. Kutlamaların süresi ve katılım şekilleri nedeniyle bu geleneğe “Ölüler Kültü” de deniyor. Pek çok Latin Amerika ülkesinde olduğu gibi Meksika da Ölüler Günü’nü ya da Tüm Ruhlar Günü’nü, 2 Kasım tarihinde anıyor. Başkent Mexico City’de yapılan ve Aztek geleneği olduğu ifade edilen festival ((Dia De Los Muertos),  ölülerin yeryüzüne geri döndüğü efsanesinden yola çıkılarak geçit töreni ile başlıyor. Dans ve müzik grupları şehirde ilginç görüntüler oluşturuyor.

Ölüler festivaliyle ölümün hayatın bir parçası olduğu hatırlatılmak istenmektedir. Aztek inancında ölülerine iyi bakan ve onları koruyan bir tanrıçaya inanılmaktadır. Aztek halkı her sene, bu tanrıçaya olan saygılarını göstermek için çiçekler sunmaktaydı. Hristiyanların ülkeye gelmesiyle ölüler festivali değişiklikler geçirmiş ancak özünü kaybetmemiştir. Bu özel günde halk, ölen yakınlarının ruhlarının dünyaya inip onların yanına geldiğine inanmakta, hüzünlenmek yerine şarkılar söyleyerek eğlenmektedirler. Festivalde milyonlarca Meksikalı yer almaktadır.

‘Ma’nene Festivali

Benzer bir anma ise Peru’nun başkenti Lima’da gerçekleştirilmektedir. Lima’da bulunan Nueva Esperanza mezarlığına gelen ziyaretçiler, yakınlarının mezarlarını ziyaret etmekte, festival kapsamında mezarlığı gezen dansçılar da performanslarını sergilemektedirler. Müzisyenler de ziyaretçilere eşlik etmektedirler. Endonezya’nın Sulawesi Adası’nda ise  Torajalılar, akrabalarının cesetlerini mezardan çıkarıyor, temizliyor, yeni kıyafetler giydiriyor ve fotoğraf çektiriyorlar. ‘Ceset Temizleme Töreni’ olarak geçen ‘Ma’nene Festivali’nin yüzyıllardır devam ettiği belirtiliyor.
Tuhaf gibi görünen ancak günümüzde hâlâ sürdürülen ve kadim zamanlardan kalma inançsal geleneklerin belirli bir kültüre özgü olduğunu unutmamak gerekiyor. Kendini doğa içinde hükmeden olarak konumlandıran modern insanın aksine bazı toplulukların atalarından kalma kültürel mirası koruma çabasına olumlu gözle bakılsa gerek…

Kaynaklar

ALTUNAY Erhan (2014) Paganizm 1 – Kadim Bilgeliğe Giriş, Hermes Yayınları, s.251.
EURONEWS (2018), Meksika: Ölüler Günü Festivali’nde metroda tabut, https://tr.euronews.com/2018/11/05/meksika-oluler-gunu-festivali-nde-metroda-tabut
KAYA Betül (2012), Rusya’da Paganizm, Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Batı Dilleri ve Edebiyatları, s.11.
NTV (2018) Moskova’da Ölüler Günü Festivali, https://www.ntv.com.tr/galeri/seyahat/moskovada-oluler-gunu-festivali,DWQGpsvSPUKvnjp1Crr-wg/hLwQBCPboE2oo_t-tbboUQ
Ölüler Günü (2012), https://www.peramuzesi.org.tr/images/pdf/pera-film/Meksika-Olulerin-Gunu-Kasim-12.pdf
SABAH (2012), Peru’da Ölüler Günü, https://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/peruda-oluler-gunu
SÖZCÜ (2018), Dehşete Düşüren Gelenek, https://www.sozcu.com.tr/2018/dunya/dehsete-dusuren-gelenek-oluleri-mezardan-cikartip-giydirip-gezidiriyorlar-2165479/
YEŞİLYURT Temel (2006), Küreselleşen Dünyada Gelenekselleşen Değerler, Eskiyeni Dergisi, Sayı: 2, s.29.
YILMAZ Sinan (2015), Paganizm’den Hıristiyanlığa Geçmiş Semboller (I. ve V. Yüzyıllar Arası), Yüksek Lisans Tezi, Cumhuriyet Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Ana
Bilim Dalı Dinler Tarihi Bilim Dalı, s.32.
YÜKSEL Berk (2019), Paganizm, Bütün Dünya Dergisi, s. 105.