Bu yıl 29.’su düzenlenen ve Azerbaycan’da başlayan Birleşmiş Milletler İklim değişikliği Taraflar Konferansı’nda (COP29), iklim finansmanı konusunda güçlü bir plan ortaya konması hedefleniyor. İklim kriziyle mücadelede kullanılmak üzere oluşturulan çeşitli iklim fonlarının ön planda olmasının beklendiği zirveyi uzmanlar, “Finans COP” olarak da adlandırıyor.
Bilim insanları iklim sisteminde gördükleri değişiklikler konusunda daha da endişeleniyor. “Küresel İklim Değişikliği Göstergeleri” her yıl bir sağlık raporu yayınlıyor ve trendler tümüyle yanlış yönde ilerliyor. Bu sebeple ülkelerin çok taraflı iş birliği hayati önem taşıyor. Bu kapsamdaki ön koşullar içindeyse yeterli iklim finansmanı, ticaret politikalarının gelişmekte olan ülkelerin geçiş planlarını ve kalkınma hedeflerini engellememesi yer alıyor. Ticaret konusunda artan tedirginlikler, gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için yapıcı ve çok taraflı iş birliğine ile iklim finansmanı konusunda iddialı taahhütlere duyulan ihtiyacı güçlendiriyor.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 29. Taraflar Konferansı (COP29), işte böyle bir atmosferde iklim finansmanına ilişkin ana gündem maddeleriyle Bakü’de başladı. Başta küresel ısınmayla mücadelede gelinen son durum olmak üzere iklim değişikliğiyle ilgili birçok önemli konunun ele alınacağı COP29, tüm dünyada iklim kriziyle mücadelenin tek resmi müzakere ve çözüm platformu olarak öncelikleniyor.
COP29’un resmi açılışının ardından 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı Dünya Liderleri İklim Eylemi Zirvesi (WLCAS) düzenleniyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, dünya liderleri zirvesi öncesinde yaptığı konuşmada, geçen yılı “İklim yıkımında ustalık sınıfı” olarak tanımladı ve “Duyduğunuz ses, saatin tik taklarıdır” dedi. Guterres ayrıca temiz enerjiye geçiş konusunda iyimser olduğunu vurgulayarak, hiçbir grubun, hiçbir işletmenin ve hiçbir hükümetin bunu durduramayacağını belirtti.
Finansman Konusu İlk Kez Ön Planda Tutuluyor
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, 1995’ten bu tarafa her yıl farklı bir şehirde, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel iş birliği nihai hedefiyle gerçekleştiriliyor. Dünyanın dört bir yanından devlet başkanları ve bakanlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şirketler, inanç grupları, bilim insanları ve yerel topluluklar gibi diğer paydaşlarla birlikte katılıyor. COP her yıl farklı konulara ve uygulama görevlerine odaklanıyor. COP29’u öncekilerden ayırın özellik ise odağında finans unsurunun yer alması. Tartışmaların merkezinde Yeni Toplu Sayısallaştırılmış Hedef (New Collective Qualified Goal – NCQG) olarak adlandırılan yeni bir iklim finansmanı hedefinin güvence altına alınması bulunuyor.
Revize Edilmesi Bekleniyor
Gelişmiş ülkeler 2009 yılında 2020 yılına kadar gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemini desteklemek amacıyla yıllık 100 milyar dolar toplanmasına karar vermişti. 2015 Paris İklim Anlaşması’yla bu hedef 2025 yılına kadar uzatıldı ve öncelikler dikkate alınarak 2025 sonrası için yıllık 100 milyar dolar tabanından yeni bir finansman hedefi belirlenmesi kabul edildi. NCQG olarak anılan bu yeni hedef için görüşmeler üç yıldır devam ediyor ve nihai halini COP29’da alacak. İklim değişikliği ile mücadelede finansman özellikle gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemi için kritik öneme sahip. Bu sebeple toplantıdan taleplere cevap verebilecek bir hedefin çıkması oldukça önem taşıyor.
Gelişmekte olan ülkeler, iklim kriziyle mücadelede kendi kaynaklarını kullandıktan sonra her yıl ortalama 500 milyar ile 1 trilyon dolar gibi ek bir kaynağa ihtiyaç duyuyor. Bu da taahhüt edilen rakamın en az beş katı anlamına geliyor. COP29’da bu hedeflerin günün koşullarına uygun şekilde revize edilmesi üzerine çalışılması bekleniyor. Uzmanlar, iklim kriziyle mücadelede yıllık 100 milyar doların artık yeterli olmayacağı konusunda ortak görüş sergiliyor.
Hangi Liderler COP29’da?
COP29’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, Ürdün Kralı 2. Abdullah ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın aralarında yer aldığı isimler katılım gösteriyor. ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin COP29’a katılmayan liderler arasında bulunuyor. Ayrıca Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Ursula von der Leyen, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz da COP29’da yer almayan isimler arasında.
COP29 kapsamındaki toplantılar arasında Kyoto Protokolü’nün 19’uncu Taraflar Toplantısı CMP19, Paris Anlaşması’nın 6’ncı Taraflar Toplantısı CMA6, UNFCCC’nin alt komitelerinden olan Uygulama Alt Komitesi (SBI) ile Bilimsel ve Teknolojik Danışma Alt Komitesi (SBSTA) 61’inci toplantıları SBI61 ve SBSTA61 yer alıyor. 11 Kasım’da başlayan COP29, 22 Kasım’da sona eriyor.