Arkeoloji alanında dünyanın en eski yapılarına ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyası, karasularındaki antik hazinelerle de gündemde. Antalya açıklarında yeni bulunan antik batık, su altı arkeolojisinin tarihsel seyirinin değişmesine neden oldu. Paris’te UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) genel merkezinde yapılan bir konferansta da tanıtılan ve 3600 yıl öncesine tarihlenen batık, “Su altının Göbeklitepesi” olarak nitelendiriliyor.
Bilim dünyasınca denizcilik arkeolojisinin başlangıç noktası olarak kabul gören Türkiye karasuları, antik dönemlerden bu yana birçok denizci ulusun geçiş güzergâhı içinde yer aldı. Karadeniz, Ege ve Güney Akdeniz rotaları; donanmalar, ticaret filoları, yolcu gemileri ve kâşiflerce uzunca bir süre kullanıldı. Eski Mısır ticaretinin anlatıldığı M.Ö. 2000’lere dayanan figürler de Anadolu kıyılarının deniz ticaretinin başlaması ve gelişmesinde önemli rol üstlendiğinin göstergeleri arasında kabul edildi. Diğer yandan 1999’da Kıbrıs Tatlısu kıyılarında Doğu Akdeniz Üniversitesince gerçekleştirilen kazılar ise Anadolu’da yaşayan insanların denizi kullandıklarını ve küçük botlarla seyahat ettiklerini de kanıtladı. Tatlısu kazılarında bulunan, 11 bin yıl öncesine tarihlenen ve Nevşehir bölgesine ait olduğu belirlenen obsityen (volkanik cam) aletler de ticaretin Anadolu kıyılarında yaygın olarak yapıldığının argümanları arasında yer aldı.
Yeni bir keşif ve dünyanın en eski gemi batıkları
Akdeniz Üniversitesi tarafından eski çağlardaki denizciliğin anlaşılması için Akdeniz kıyılarında 1999 yılından bu yana kapsamlı araştırmalar gerçekleştiriliyor. 2018’de Adana, Mersin ve Antalya kıyılarını kapsayan çalışmalarda 42 adet batık tespit edildi. Bunlar arasında Likya Antik Coğrafyası’nda Antalya’nın batısında belirlenen batığın diğerlerinden ayrı bir önem taşıdığı anlaşıldı. Bu keşif, bulunan en eski ticaret gemisinin yine Antalya’nın batı açıklarında olduğunu söylüyordu ve M.Ö. 16. yüzyıla tarihlendiriyordu. Su altı arkeolojisinde yeni bir dönem başlatan bu batık geminin adı Batı Antalya Batığı olarak isimlendirildi. Batı Antalya Batığı böylelikle, bilinen en eski batıkların da 200 yıl daha gerisine uzandı ve “Dünyanın en eski batığı” (3600 yıllık) ünvanını aldı. “Dünyanın eski batığı” ifadesi 2019 yılına gelinceye dek Antalya’nın Kaş ilçesinde 1984 yılında bulunan Uluburun batığı için kullanılıyordu. Kaş’ta 10 yıl süreyle devam eden kazılarda çıkartılan eserler batığın M.Ö. 14. yüzyıla ait olduğunu ortaya çıkarmıştı. Uluburun Batığı öncesinde bilinen en eski batık ise Antalya’nın Kumluca kıyısında keşfedilen Gelidonya Batığı idi. 1960’larda bulunan bu batık ise M.Ö. 1200’lere tarihlenmişti.
“Su altının Göbeklitepesi”
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sualtı Araştırmaları Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Öniz başkanlığındaki bilimsel araştırma ekibi tarafından yapılan çalışmalarda Batı Antalya Batığı’nın yaklaşık 50 metre derinde olduğu ve minimum 1500 kiloluk külçe bakır yükü taşıdığı belirlendi. Külçe bakır taşıması Batı Antalya Batığı’nın bir ticaret gemisi olduğunu kanıtladı. Antalya Valisi Münir Karaloğlu da konuyla ilgili yaptığı açıklamada kara arkeolojik kazılarında Göbekli Tepe’nin tarihin sıfır noktası olarak kabul edildiğini, su altı arkeolojisinde çığır açan bu yeni buluntunun da “Su altının Göbeklitepesi” şeklinde anılması gerektiğini söyledi.
UNESCO konferansında tanıtıldı
Bilim dünyası açısndan büyük önem taşıyan Batı Antalya Batığı ile ilgili olarak, UNESCO’nun Fransa’nın başkenti Paris’teki genel merkezinde de bir konferans yapıldı. Konferans, UNESCO Nezdindeki Türkiye Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Altay Cengizer tarafından düzenlendi. Etkinliğe UNESCO Sualtı Kültürel Mirasın Korunması Sorumlusu Ulrike Guerin de katılım gösterdi. Sualtı arkeolojisi konusunda araştırmaların artırılması gerektiğini söyleyen Guerin, “Türkiye’nin yaptıkları bizi çok memnun ediyor. Türkiye ile uzun yıllardır iş birliği içerisindeyiz” dedi.
Batı Antalya Batığı’nın bilimsel değeri
Batıktaki ana yük olan bakır külçelerin tipolojisi batığın, M.Ö. 16’ncı yüzyıla ait bir ticaret gemisi olduğunu ortaya koyuyor. Dünyanın en erken endüstriyel ürünlerini taşıyor olması da deniz ticaret tarihi açısından ayrı bir değer taşıyor. Bu yüzyıla tarihlenen başka bir örneğinin de olmaması Batı Antalya Batığı’nı emsalsiz kılmakla kalmıyor su altı arkeolojisinde yeni bir dönüm noktası haline getiriyor. Kıbrıs’taki madenlerden çıkarılıp M.Ö. 16-15. yüzyılda kalıba döküldüğü değerlendirilen külçelerin olduğu geminin, buradan Girit veya Ege kıyılarındaki bir limana giderken fırtınada battığı düşünülüyor.
Kaynakça
ANTALYA VALİLİĞİ (2019), Su Altı Dünyasının Göbeklitepesi Antalya’da http://www.antalya.gov.tr/su-alti-dunyasinin-gobekli-tepesi-antalyada
BEZDAN Mehmet (2019), Dünyanın en eski batığı Türkiye kıyılarında, Yacht Türkiye https://www.yachtturkiye.com/yazarlar/mehmet-bezdan/yeni-bir-kesif.html
HABERTÜRK (2019), Antalya'daki Dünyanın En Eski Gemi Batığı UNESCO'da Tanıtıldı https://www.haberturk.com/antalya-daki-dunyanin-en-eski-gemi-batigi-unesco-da-tanitildi-2458585
KURUL Erkan (2014), BASS George F., Denizler Altında Arkeoloji - Su Altına Adanmış Bir Ömür: Anılar ve Keşifler, Akdeniz Üniversitesi CEDRUS The Journal of MCRI, 563-566.
ÖNİZ Hakan (2019), Dünyanın En Eski Batığı Yine Antalya Kıyılarında Bulundu, Deniz Mecmuası, Kırmızıkedi Yayınları, 6.
SÖZCÜ (2019), Dünyanın 3600 Yıllık En Eski Ticaret Gemisi Batığı Antalya’da Bulundu https://www.sozcu.com.tr/hayatim/seyahat/dunyanin-3600-yillik-en-eski-ticaret-gemisi-batigi-antalyada-bulundu/
ŞEVKETOĞLU Müge (2006), M.Ö. 8. Binde Anadolu ve Kıbrıs İlişkileri: Akanthou/Tatlısu Kurtarma Kazısı, Anadolu Dergisi / Anatolia, Sayı 30, 114-117.