Herkes onu Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde dünya liderlerine sık sık “Ne cüret” diye seslenerek yaptığı iklim değişikliği konuşmasıyla tanıdı. ‘Tuhaf’ bir görünüşe sahip olan İsveçli Greta Thunberg, yaşıtları gibi modayla, telefonlarla, makyajla ilgilenmiyor; dünyayı değiştirmek gibi idealleri var.
İsveç’in başkenti Stockholm’de 2003 yılında dünyaya gelen Greta Thunberg, dünya çapında bir üne her ne kadar 16 yaşında sahip olsa da aslında çevre duyarlılığı 8 yaşındayken başladı. İklim değişikliği ve küresel ısınma terimleriyle ilk kez o zaman karşılaştı. Kutuplardaki buzulların eridiğini, kutup ayılarının yok olduğunu ve denizlerin plastik atıklarla dolduğunu izlediği belgesellerden öğrenmişti. İnsan eliyle dünyanın sonunun gelebileceğini ancak bu koca sorun karşısında ne kadar az şey yapıldığını fark edip depresyona girdiğinde sadece 11 yaşındaydı. O dönem yemek yemeyi ve konuşmayı bıraktı. Sadece çok zorunlu olursa birkaç kelime çıktı ağzından.
Ailesinin telaşla doktorlara götürdüğü Greta’ya otizmin bir türü olan asperger sendromu ve seçici konuşmazlık teşhisi kondu. Yeme bozukluğu yüzünden yaşıtlarından da küçük görünen o suskun kız çocuğu, asperger sendromu nedeniyle yalan söyleyemediği için ‘sosyal oyuna’ da katılamıyordu. İklim değişikliği ile mücadele etmek gerekiyorsa neden edilmiyordu? Onun her şeye siyah ve beyaz diye bakan, yalan söyleyemeyen zihni bu iki yüzlülüğü anlayamıyordu. Acılarının ve içine düştüğü bunalımın nedeni tam olarak buydu.
İsveçli aktör bir babaya ve dünyaca ünlü opera sanatçısı bir anneye sahip olan Greta’nın bir de kendinden küçük kız kardeşi var. Baba Svante Thunberg, çok utangaç ve sessiz diye tanımladığı Greta’nın okul arkadaşlarından farklı ve yalnız bir çocuk olduğunu anlatıyor.
Vegan beslenen Greta, değişime ailesinden başladı. Ailesinin et tüketimini büyük oranda azaltmasını sağladı. Babası otomobilini elektrikli bir araçla değişirdi. Opera sanatçısı annesini ise uçağa binmemek konusunda ikna etti.
Okulu Boykot Eden Yalnız Kahraman
Kimsenin iklim değişikliği konusunda harekete geçmediğini görünce kollarını sıvadı ve İsveç Parlamentosu önünde cuma günleri okulu boykot ettiği eylemlerine tek başına başladı. Medyanın dikkatini çekmeyi başardı ve zamanla İsveçli akranları cuma günü okula gitmek yerine Greta’nın eylemlerine desteğe geldi. ‘Gelecek İçin Cuma’ eylemleri bir süre sonra İsveç sınırlarını aştı ve dünyanın 270 farklı şehrinde 70 bin kadar öğrenci okulları boykot etmeye girişti. O suskun kız çocuğu, sesini sadece o eylemlerde çıkarıyordu.
Önceleri çevre ülkelerdeki protesto ve yürüyüşlere katılan Greta’yı daha sonra ise Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ekonomik Forumu ve Avrupa Komisyonu gibi bölgesel ve küresel örgütlerin zirvelerinde konuşurken gördük. Siyasetin ve ekonominin liderlerine iki yüzlü olduklarını hatırlatan konuşmalarında acilen harekete geçmeleri çağrısı yaptı.
“Bu baştan aşağıya yanlış! Benim burada ne işim var” diye başladığı büyük yankı uyandıran BM Zirvesi konuşmasına şöyle devam etti:
“Okyanusun öbür yakasında okulda olmam gerekirdi. Oysa siz, biz gençlere gelip umutlanmak istiyorsunuz. Bu ne cüret? Ne cüret, esaretle bizden umut bekliyorsunuz? Boş sözlerinizle hayallerimi ve çocukluğumu çaldınız. Ben yine de şanslı çocuklardan biriyim. İnsanlar ıstırap çekiyor, insanlar ölüyor, koca koca ekosistemler çöküyor. Kitlesel bir yok oluşun eşiğindeyiz ve sizin tek konuştuğunuz şey para! Sürekli ekonomik büyüme masalları! Ne cüret?”
Davos’ta yaptığı konuşmada ise “Benim her gün hissettiğim korkuyu sizin de hissetmenizi istiyorum. Tıpkı kriz anlarında olduğu gibi harekete geçmenizi istiyorum. Eviniz yanıyormuş gibi… Çünkü olan bu” sözleriyle çağrısını tekrarladı.
Politikacılarla Diyalog ve Savaş
“Bile bile kitlesel bir yok oluşa mı neden oluyoruz? Biz cani miyiz” diye soran Greta’ya görünüşe göre herkes hak veriyor ancak kimi siyasi liderler ondan cüzzamlı görmüş gibi korkup kaçıyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junkler’den iklim değişikliğiyle mücadele konusunda söz alan Greta, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la görüşmesinde de eylemin sözün önüne geçmesini istedi. Avrupa turuna çıkan genç aktivistle bir araya gelen Papa Francis ise ona “Devam et” mesajı verdi.
Öte yandan Fransız aşırı sağcı vekil Emmanuelle Menard, Twitter’da “Ne yazık ki popoya tokat yasaklandı, yoksa Greta Thunberg iyi bir tokadı hak etti” paylaşımında bulundu.
Fransa’nın aşırı sağcı siyasi figürlerinden Marine Le Pen ise Greta’nın Fransa Meclisi’ndeki programının ardından onun için “Kendini çevreci ilham perisi ilan eden iki yüzlü” ifadelerini kullandı.
ABD’deki İklim Zirvesi’ne katılmak için uçakları protesto ettiği için duşu ve tuvaleti olmayan bir yarış yatıyla okyanusa açıldı. Elbette o dönem ABD Başkanı olan Donald Trump ile de arası limoni olacaktı.
Greta’nın BM konuşması üzerine Trump “Parlak ve güzel bir geleceğe umutla bakan çok neşeli genç bir kıza benziyor” diyerek alay etmişti. Greta’nın, seçimi kaybeden Trump’ın ardından attığı tweet ise herkesi güldürdü. Trump’ın Beyaz Saray’dan ayrılırken el salladığı bir kareyi paylaşan Greta “Parlak ve güzel bir geleceğe umutla bakan çok neşeli yaşlı bir adama benziyor” dedi.
Yılın Gencinden Yılın İnsanına
Sivri dili ve dobralığı onu dünya çapında bir isim yapınca elbette başta ‘tuhaf’ görünümünü vurgulayarak Greta’ya çok düşük bir tondan saldıranlar oldu.
İngiliz sunucu Jeremy Clarkson onun için “Deli ve tehlikeli! Kapa çeneni ve okula dön” diye seslendi. Clarkson’un daha önce Greta için “Huysuz İsveçli” dediğini de hatırlamak lazım.
Okula gitmemekle, dikkat çekmeye çalışmakla ve hatta akıl hastası olmakla suçlansa da Greta, akranlarından ve pek çok yetişkinden daha önemli bir şeyi başarmıştı. Tüm dünyada çevre bilincini yükseltti. Ergenlerin ve gençlerin sadece makyaj videosu çekerek, moda trendlerinden bahsederek, TikTok’a video atarak veya sahnelere çıkarak şöhret ve fenomen olmayabileceğini gösterdi. Akranlarına, kendinden küçük ve büyük pek çok gence ve hatta milyonlarca yetişkine ‘rol model’ olmayı başardı. Time dergisi tarafından 2018 yılında ‘En Etkili 25 Genç’ arasında gösterildi.
2019 yılına gelindiğinde ise dünya çapında 1,4 milyon öğrencinin katıldığı ‘İklim İçin Okul Grevi’ protestosunu başlatan Greta Thunberg, Time dergisi tarafından ‘Yılın Kişisi’ seçildi.
Gelecek yıllarda da onu çok konuşacağımız kesin gibi görünüyor.