Bir çok öğreti diyor ki “Sen değişirsen her şey değişir, değişim kendinde başlar, sen değiş dünya değişsin,İyi düşün iyi olsun, olumlu tarafından bak”…. Peki ama nasıl ?
Bunlar harika anahtarlar ancak “Nasıl?” sorusuna yanıt bulmak her zaman mümkün olmuyor.
Bunun için yaptığım araştırmalar sonucunda Thetahealing terapi tekniğinin benim için en uygun teknik olduğunu keşfettim. Hatta bu tekniği bilmeden çocukluğumda uyku öncesinde kendime uyguladığımı ve rüyamda gördüğümü fark edince, tekniği öğrenmeye karar verdim.
Nedir Thetahealing ?
İsmini theta beyin frekansından alan bir tekniktir. Düşük bir beyin frekansıdır.
Uykudan önceki an; hani düş ile rüya arası bir şeyler görmeye ve düşlemeye başlarız, sonra da uyuruz ya, işte tam da öyle bir an. Bu anda beden, bilinçaltı ve zihin dengede, bilinçaltına erişim kolay ve değişiklikler mümkün.Daha odaklı bir an olduğu için, sadece bu anda olmak bile başlı başına bir şifa.
Nasıl uygulanır ?
Uygulayıcı ( terapist ), danışmanının izin verdiği konularda, onun theta frekansına geçip bu frekansta olayları idrak edip anlamasına yardımcı oluyor. Böylece kişinin bilinçaltındaki kodlamanın işlendiği temel anısına erişip bu kodun değiştirilmesiyle, o kodlamaya bağlı döngüler de ortadan kalkıyor. Bu çalışmalar telefonda ya da yüz yüze yapılabiliyor.
İnanç Sistemi :
0-12 yaş aralığında bilinçaltımız hep kayıt halindedir.
Yaşadığımız olaylarla kurduğumuz bağlantılar, tıpkı bilgisayarlar gibi kodlama yapar. Bu bazen bizim inancımız olurken, bazen atalarımızdan, genetiğimizden gelen inançlar olarak da kodlamaları taşımaya devam ederiz. Bu kodlamalara göre düşünecelerimizi oluştururuz yani “neye inanıyorsak onu yaşıyoruz” ifadesinin tam olarak anlamı budur.İnandıklarımız hep bilinçaltı seviyesindeki inançlardır.
Kök İnanç Sistemi
Tıpkı bir kule gibi inanç sistemimizi oluştururuz. Örneğin, başarılı olmak için kıyaslanarak motive olan bir çocuk, “Başarılı olmak için kıyaslanmalıyım” kök inancını edinirse, üzerine bir küp daha ekler ve “Başarılı bir öğrenci olmak için kıyaslanmalıyım” der ve ardından bir kule de “İlişkimde başarılı olmak için kıyaslanmalıyım” diyerek ekler (aldatılma, aldatılmaya yakın olma). Sonrasında “İyi bir anne olmak için kıyaslanmalıyım” der (diğer annelerle, kayınvalidesiyle, annesi ile kıyaslanır). İyi bir iş kadını olmak için de rekabete ihiyaç duyar ve bu dersi bitirene kadar roller devam eder.Bu kodlamalara erişip, inanç değişikleri tamamlandığı anda iyileşme gerçekleşir ve artık başarı için kıyaslanmaya olan ihtiyaç serbest kalır. Üstelik DNA üzerindeki inanç kayıtlarında da değişiklik yapıldığı için aynı genetik inanca (mirasa) sahip olan kendinden önceki ve sonraki kişilerde de değişim gerçekleşir.
Thetahealing Eğitimleri :
Uygulayıcı olmak için farklı Thetahealing eğitim seviyeleri bulunuyor. Size enerjisi uygun olan bir eğitmenden bu eğitimleri almanızı öneririm. Ben eğitimlerimi sevgili Begüm KARACE‘den aldım.
Son aldığım eğitim ise sezgisel anatomi eğitimiydi. Bu uygulamanın en güzel yanlarından biri de kişi kendisine de bu çalışmaları yapabiliyor, değişime kendinden başlamak çok daha etkili oluyor.
Eğitmenlik eğitimleri ise yurt dışında bu tekniğin kurucusu olan Vianna STIBAL tarafından veriliyor.
Hangi alanlarda çalışmalar yapılabilir ?
Fiziksel rahatsızlıklar, kilo sorunları,bağımlılıklar, kızgınlıklar, pişmanlıklar, bolluk bereket, istekler, yaratıcılık konuları, korkular, fobiler ve tabii ilişkiler…
Peki Thetahealing dışında günlük olarak neler yapabiliriz ?
Günlük hayatı yaşarken karşımıza çıkan her kişi, duyduğumuz her şey aslında kutsaldır ve bize bir şekilde inanç sistemimize göre hizmet eder. Daha başarılı, daha güçlü, daha iyi bir versiyonumuza ulaşmamız için rollerini gerçekleştirirler. Bu bakış açısının gün boyu farkında olmamız elbette ki çok kolay değildir. Acı, öfke, kızgınlık, hüzün… Bunların hepsi bize ait duygular. İnsan olduğumuz sürece de bu duygular hep bizimle olacak. Ancak bu duyguların bağımlısı olmadan ve içinde kalmadan hislerimize bakmak, hislerin bedendeki karşılıklarına bakmak, hissin kaynağına gitmek ve yaşadıklarımızdan ne öğrendiğimizi içselleştirmek fayda sağlayabilir.
“Yaşanan durum karşısında ne hissediyorum, bundan ne kazanıyorum, bunu nasıl değiştirebilirim” diyerek bilinçli bir çaba ile başlamak güzel bir adım olabilir.
Ve kelimelerin frekansı da çok yüksektir. “Zorundayım, mecburum” dediğimiz her şeyin aslında bize ait seçimler olduğunu, hiçbir şeye zorunlu olmadığımızı fark edip bu kelimelerin yerine “Seçiyorum, istiyorum” demek çok daha etkili olur.
Gün içerisinde bizi iyi hissettiren durumlar mutlaka olur; bir simidin kokusu, bir arkadaşın araması, beklenmedik bir ziyaret, eve sağlıkla varmak, yediğiniz yemeğin tadını hissetmek, bir hediye vermek, tatlı ayak üstü bir sohbet etmekgibi küçük ancak bizi keyifli hissetiren anları fark edip bir şükür defteri yapmak güzel bir fikir. Bu deftere her gün üç tane şükür yazmak enerji frekansını direkt olarak değiştirir ve benzer benzeri çekeceği için oluşturduğunuz bu enerji frekansı ile daha çok şükredecek olayları hayatınıza çekersiniz. Bunu uygulamaya başlayan olursa benimle paylaşmasını da çok isterim J
Bugün bu dünyada ve bu bedende isek; yaşamanın, gelişimin, neşe ve keyif ile yolda olmanın hakkını vermeyi seçelim. Bulunduğumuz yolda neşe ve keyif varsa doğru yoldayız demektir. Yolunuz açık, keyifli ve kolay olsun….