Son yıllarda sıfır atık kavramı sıkça gündeme geliyor. Sürdürülebilirliğin unsurları arasında yer alan bu kavram, atık oluşumunun olabildiğince engellenmesi veya minimuma düşürülmesi, israfın önüne geçilmesi, oluşan atıkların kaynaklarına göre ayrı ayrı toplanarak geri dönüşüm sürecine dahil edilmesi anlamını taşıyor. Ülkelerin ve hükümetlerin olduğu kadar sıfır atık konusunda bireysel farkındalık da önem taşıyor. Çünkü ticari-endüstriyel atıklar kadar evsel atıklar da çevreye zarar veriyor. Dünya Bankası raporlarına göre, yılda 1.3 milyar ton olan evsel atık miktarının 2025’te, 2.2 milyar tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
İnsanın en üstün yaşam formu olduğu düşüncesi doğanın bir parçası olduğumuzu unutturarak çevreye hoyratça zarar vermemize neden oluyor. Sanayileşme ve kentleşmenin etkisiyle kaynaklar bilinçsizce kullanılırken, beslenme alışkanlıklarının farklılaşması sonucu kişi başına tüketilen evsel atık miktarı da her geçen gün artıyor. Tüm dünyada sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı kapsamında; atıkların çevre ve insan sağlığı açısından bir tehdit olmaktan çıkıp, ekonomi için bir girdiye dönüştürülmesini amaçlayan atık yönetim stratejileri benimseniyor.
Tüketim Sınırlanmalı
Atığı azaltmanın birincil yolu tüketimi sınırlamaktan geçiyor. Tüketimi sınırlamak yeniden kullanımın yolunu da aralıyor ve buna evlerde bazı davranış kalıpları ile başlanabilir. Kavanozlar, pazar çantaları, cam şişeler, şarj edilebilir piller yeniden kullanım için ilk akla gelenler olsa da eskiyen çarşaflar, havlular, yeniden kullanım için değerlendirilmeyi bekliyorlar. Eskiyen çarşaflardan alışveriş ve saklama için keseler, bez torbalar yapmak mümkün. Bu nedenle atıkları geri dönüşüme sıra gelene kadar değerlendirmek, değerlendirilemiyorsa da doğru noktalara bırakmak gerekiyor.
Organik Atıklar İçin Kompost
Sıfır atık yaklaşımı tek kullanımlık ürünleri de reddediyor. Bu nedenle plastik-karton kağıt, tabak, çatal-bıçak vb. ürünlerin kullanımından mümkün olduğunca kaçınmak gerekiyor. Bir diğer uygulama ise kompost. Organik atıkların birden fazla uygulanabilir yöntemle gübreye dönüşümüne kompost deniyor. Özellikle mutfak artıkları kompostun bir numaralı ögeleri arasında bulunuyor. Çöp olarak görülen bu organik atıklar uygun ortamda gübre halini alıyorlar. Oldukça yararlı olan kompostlar her geçen gün mineral madde açısından zayıflayan toprağa mineral kazandırmak için en iyi yöntemlerden biri. Kullanılmayan sebze ve meyve artıkları bir kompost kabında çürütülebiliyor. Oluşan kompostu toprağa gömebilir ya da saksılarda kullanabilirsiniz.
Mutfakta Sıfır Atık İçin Bazı Öneriler
Mutfakta sürekli olarak kullanılan başka unsurlara da dikkat etmek gerekiyor. Öncelikle elinizdekilerin bitmesini bekleyin, hiçbir şeyi atmayın, israf etmeyin. Örneğin kağıt havlu yerine mutfak bezi kullanılabilir. Peçeteler yerine ise kumaş mendiller tercih edilebilir. Cam kavanozlar da saklama kabı olarak gayet uygun. Mutfakta gıdalardan atık oluşmasını engellemeye yönelik bazı öneriler ise şöyle sıralanıyor:
– Salata için haşlanan pancarın suyu içilebilir.
– Ispanak veya kereviz yemeklerine sapları da eklenebilir.
– Bayat ekmeklerin üzerine yumurta kırılıp, sebzelerle fırınlanabilir.
– Sararan nane ve maydanozlar atılmamalı kaynatılmalı. Böylelikle, ödem atan bir içecek elde edilmiş olur.
– Lahana yapraklarının artanıyla turşu yapılabilir ya da soğan ve biberle kavurarak tüketilebilir.
– Bayat ekmekler küp şeklinde kesilerek fırınlanabilir. Böylece çorbaların içinde kıtır ekmek olarak kullanılabilir.
– Çay yaprakları ya da kahve telvesi kompost olarak kullanılabilir.
Sıfır atık stratejileri doğaya dost bir yaklaşım prensibine dayanıyor. Bu konuda toplumsal bilincin artırılması gelecek nesillere kullanılabilir kaynak ve temiz bir dünya bırakmak açısından önem taşıyor. Evlerde atılacak çevreci küçük adımlar ise yaşlı dünyamızın geleceğini kurtarmanın ilk basamaklarından biri halini alıyor. Unutulmamalı ki sıfır atık için bireylerin göstereceği çaba, çevremize ve geleceğimize daha iyi bir yön verebilir…