Yazın bitimi sonbaharın başlamasıyla birlikte bir hüzün dolar içimize. Yapraklar sonbaharın tüm tonlarına bürünerek yavaş yavaş terk eder ağaçlarını. Her yıl yeni bir başlangıca adım atma evresi olan bu dönem aynı zamanda sonu da çağrıştırır bizlere. Oysaki bitkiler zorlu kış şartlarına hazırlık yapmaktadır… Bu yüzden hazan mevsimi olarak kabul edilir sonbahar. Halbuki bağcı için durum tam tersidir. Bütün bir yılın emeği, birikimi, sonbahar ile birlikte toplanmaya başlar. Her yıl tüm dünyada olduğu gibi Lucien Arkas Bağları’nda da bağ bozumu zamanı büyük bir coşkuyla kutlanır.
Bağ bozumu şenlikleri Yunan Mitolojisi’ne kadar uzanır. Antik dönemde şarap tanrısı Dionysos adına düzenlenen bağ bozumu şenlikleri, aynı zamanda bereketi, birlikte olmayı ve coşkuyu da kutlamak içindir. Ege’de Dionysos’un topraklarında yapılan bağ bozumu ve şenlikleri de bu nedenle ayrı bir anlam taşır…
Organik Bağcılık
Tüm yıl boyunca olgunlaşan üzümler Lucien Arkas Bağları’nda da kutlamalar eşliğinde toplanmaya başlar. Bu kutlamalara özel yemekler yapılır, bereketli bir hasat yılı için kadehler kalkar. 2006 yılından bu yana yaklaşık 1200 dekarlık arazide tamamı organik bağcılık yöntemleri ile yetiştirilen ve bugün toplamda 21 farklı şaraplık üzüm çeşidi olan Lucien Arkas Bağları’nda, 2000 yıl öncesinde de bağcılık ve şarapçılıkla uğraşıldığı bilinmektedir. Organik bağcılık Ecocert tarafından denetlenmektedir. Buradaki organik tarım kriteri 2000 yıl öncesindeki dinamiklere uygun olarak işlemektedir. Bağın bulunduğu arazi yılın 12 ayında hakim rüzgara (4-5m/sn hızla esen kuzey-güney yönünde) sahiptir. Bu da üzüm kalitesine önemli yönde etki eden bir unsurdur. Gece-gündüz sıcaklık farklılıkları 10-15 derece civarındadır ve bunlar terruarın kendine has özelliklerini belirleyen etmenlerdir. Torbalı’daki Lucien Arkas Bağları yaşı itibariyle şu anda olgunluk döneminde yani en verimli çağındadır.
Üzüm yetiştiricisi ve şarap üreticisi bağın içerisinde bağla birlikte yaşar. Bütün bir yıl boyunca büyük bir emekle baktıkları üzümler ne kadar iyiyse o kadar iyi ürün üretebilirler. Bir başka deyişle iyi ürün iyi üzümün, iyi üzüm de iyi toprağın ve uzmanının meyvesidir. Bu yüzden her sonbahar bağ bozumu ile birlikte içimizde yeni umutlar yeşerir…
Lucien Arkas Bağlarında Hasat Vakti…
Üzümlerin olgunlaşmasıyla birlikte sabahın ilk ışıklarında numuneler toplanır. Toplanan numuneler Lucien Arkas Bağları’nın laboratuvarında analiz edilir. İşte hasadın vaktine bu analizler sonucu karar verilir. Her hasat ilk hasat gibi heyecan vericidir. Üzümlerin olgunlaşma zamanı farklıdır birbirinden. İlkin beyazlar ile başlayan hasat, kırmızı üzümle devam eder ama kimi beyazlar da kırmızılardan sonra olgunlaşır. Her bir üzüm cinsinin kendine özgü aroma karakteri ve olgunlaşma zamanı vardır. Tıpkı bir çocuk gibi tanıdıkça bilirsiniz gelişim sürecini. Güneşin sıcağı tatlı tatlı ayın serinliğine bırakırken kendini, Ay ışığında başlar Lucien Arkas Bağları’ndaki hasat. Gece, uykunun en tatlı saatlerinde lezzet dolu bir kadeh için çalışır tüm ekip. Kimi üzümler makineli hasat ile toplanırken kimileri de elle hasat edilir. Hasat makinesi en önemli makinelerin başında yer alır. Çünkü hem insan gücüne göre çok daha hızlı bir hasat olanağı sağlar hem de üzümlerin salkım olarak değil tane olarak toplanmasına olanak tanır. Toplarken kuruyan salkımları da dalında bırakarak bir ön eleme yapar. Dallarından toplanan üzümler bağın içerisinde kurulu olan üretim tesisine 10 dakikada ulaşır ve gelir gelmez işlenmeye başlanır. Böylece üzümler gece serinliğinde maksimum aroma bileşenlerine sahipken toplanmış olur ve sıcağın olumsuz etkileri minimize edilir. Hasat dönemi üretim tesisinin içerisi adeta bir aroma cümbüşüdür. Beyaz üzüm şırasının fermente olmasıyla birlikte oluşan beyaz meyveler ve çiçek aromaları, kırmızı üzümlerin fermente olmasıyla oluşan baharat aromaları ve kırmızı meyve aromaları adeta bir parfüm gibi gelir burnunuza. Üretim tesisi, kokusuyla hissettirir size hasat döneminde olduğunuzu. Ürün üretimi de bağda olduğu gibi Avrupa standartlarındaki organik şarap yapım kriterlerine uygun olarak devam eder ve Avrupa’da organik şarap olarak raflardaki yerini alır.
Üzümün olgunlaşmasını tamamlayıp dalından ayrılması aslında yeni bir rekolte yılı için başlangıçtır. Biten bir bağ bozumunun ardından asmaların yaprakları kurumaya başlar, yavaş yavaş dallarını terk eden yapraklar muhteşem bir renk şöleni sunar. Havaların soğuması ve kışın gelmesiyle birlikte asmalar, uyku sürecine girer ve sonraki bahar salkımlarının oluşup üzüme dönüşmesi evresi başlar. Bir başka deyişle şarabın yolcuğu bağda başlar, kadehlerde son bulur…
Antik Metropolis’te Bağcılık
Bölgenin bağcılık ve şarapçılık geçmişi 2000 yıl öncesine dayanmaktadır. Lucien Arkas Bağları’nın bulunduğu alan Antik İonia bölgesinde yer alan Metropolis’e çok yakındır. Metropolis, ismini Meter Gallesia adlı ana tanrıçadan aldığından “Ana Tanrıça Kenti” olarak da kayıtlarda yer almaktadır. Bu da Metropolis’in Klasik Çağ ve sonrasında görkemli bir kent olduğunu açıkça göstermektedir. Bölgenin kültürel faaliyetlerinin bu denli ileride olması ekonomi ile alakalı olmakla birlikte ekonomisinin kaynağı ise menderes nehri ve verimli topraklarıdır.
O dönemlerde şarapların saklandığı amphora’ları üreten kişiler bu amforalara kendi isimlerini yazarlardı. Bölgede üretilen amphora’lar dünyanın birçok yerinde bulunmuştur. Metropolis ya da yakın çevresinde üretilmiş olabileceği düşünülen Nikandros grubu mühürlü amphora’lara ait parçalar, Metropolis’in ticari ilişkilerinin de bir göstergesini oluşturur. Grubu temsil eden amphorala’ra Anadolu’nun Ege ve Akdeniz kıyılarının dışında, Delos, Tenos ve Atina’da, Karadeniz kıyılarında, Levant Bölgesi’nde, Mısır’da İskenderiye başta olmak Crocodilopolis-Arsinoe, Akoris, Tebtynis ve Bouto’da, MÖ 2. yüzyıl boyunca rastlanmaktadır. Strabon’un Metropolis şaraplarından övgüyle söz ettiğini de unutmamak gerekir.