İklim Değişikliği ile Mücadelede Ormanlar

Doğal değişim sürecinin aksine çok daha hızlı bir şekilde gelişen insan faaliyetleri dünyamıza sanılandan daha fazla zarar veriyor. Başta karbondioksit olmak üzere atmosfere salınan sera gazı miktarının artmasını ve yağışlarda yaşanan farklılıkları ifade eden iklim değişikliğinin etkileri, en yüksek zirvelerden okyanus derinliklerine, ekvatordan kutuplara kadar artık dünyanın her yerinde hissediliyor. Kutuplardaki buzullar erirken tropikal adalar ve alçak kıyılar yükselen deniz suyunun tehdidi altına giriyor. Endüstriyel süreçler yeryüzünün akciğerlerini giderek daha fazla yok ederken, orman tahribatı nedeniyle oluşan sera gazı etkisinin yüzde 15-17 paya sahip olduğu belirtiliyor. Atmosferdeki karbon dengesini düzenleyen ve küresel ısınmanın yavaşlatılmasına olanak sağlayan ormanların korunması, kuraklığın önlenmesi açısından da insanlığın önündeki hayati konular arasında duruyor.

Yerel ve bölgesel yağışın düzenlenmesine yardımcı olarak başta içme suyu, tarım ve endüstrinin ihtiyaç duyduğu suyu sağlayan ormanlar, milyonlarca insan için yaşamsal bir kaynak özelliği taşıyor. Ancak ormanlar insanlık tarafından yeterince korunmuyor. WWF(Dünya Doğayı Koruma Vakfı) verilerine göre dünya çapında ormanların tahribatı ile orman ve toprak kalitesinin bozulması yeryüzündeki toplam sera etkisinde artışa neden oluyor. 2017 yılında 11,2 milyar ton olan küresel karbon salımlarının 1,3 milyar tonunun ormansızlaşma ve arazi kullanım değişikliklerinden kaynaklandığı ifade ediliyor. İklim değişikliği ormanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratırken, doğal karbon döngüsünde de tahribat oluşturuyor. Ormansızlaşma, iklim değişikliği ile mücadele insanlığın elini zayıflatıyor. Araştırmalar, dünya ormanlarında her yıl yaklaşık 3,3 milyon hektarlık bir azalma yaşandığını gösteriyor. Ormansızlaşmayla birlikte canlı türleri de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geliyor.

Sera Gazı Etkisini Azaltıyor

İklim değişmesinde çok büyük bir etkiye sahip olan ormansızlaşma, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nde (BMİDÇS) “İnsan kaynaklı olarak orman alanlarındaki değişim” şeklinde tanımlanıyor. Bazı kaynaklarda ise ormansızlaşma; “Ağaçların yerine konması veya yeniden herhangi bir ağaç birliğinin oluşturulması amacı olmaksızın kesilmesi” biçiminde ifade ediliyor. Ağaçlık alanların ve ormanların ortadan kalkması, bu alanlarda depolanan karbondioksit gazının yeniden atmosfere salınmasına ve sera etkisinin artmasına neden oluyor. Ormanlar, yılda hektar başına 3-5 ton karbondioksit tutarken 8-13 ton arasında oksijen üretiyor. Bir başka deyişle fotosentez yaparak karbondioksit ve oksijen dengesine destek sağlıyor.

Yağışı Artırıyor

Dünyadaki hayvan ve bitki türlerinin yüzde 70’inin yaşadığı ormanlık alanlar suyun topraklara sızmasını sağlaması, kökleriyle suyu alarak tekrar havaya vermesi ve toprağı gölgelemesi gibi nedenlerle iklimi olumlu etkiliyor. Aynı şartlara sahip ormanlık ve ormansız alanlarda yapılan incelemelerin sonuçlarına göre; ormanlık alanda yağış miktarı ormansız step bölgelerinden yüzde 50 daha yüksek. Ormanlar havadaki nem oranını da artırıyor. Örneğin bir meşe ağacı ortalama olarak günde 570 litre suyu, diğer ağaç türleri de yılda yaklaşık 20 ton suyu kökleriyle topraktan alıp atmosfere vererek havadaki nem oranını yükseltiyor. Böylece havanın nisbi nemi artarak atmosferin buharlaştırma gücü azalıyor.

Orman Alanlarını Korumak

Hem var olanı koruyarak hem de yeni korunan alanlar oluşturarak orman tahribatının önlenmesinde yeni adımlar atılması gerekiyor. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) öngörülerine göre orman kaybı ve bozulması küresel karbon emisyonunun yüzde 17’sinden sorumlu tutuluyor. Yani en geniş üçüncü sera gazı emisyonu kaynağı olarak ulaşım sektörünü geride bırakıyor. Bu nedenle özellikle tropiklerde orman kaybı ve bozulmasını durdurmak ve geri çevirmek, iklim değişikliği ile ilgili en acil gereksinimlerden biri olarak öne çıkıyor.

Küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevre sorunları dünyamızın geleceğini tehdit ediyor. Çevre problemlerinin çoğunun temelinde ormanların yok edilmesinin bulunduğunu unutmamak ve ormansızlaşmaya karşı mücadele etmek, geleceğimizi korumak adına önemli bir sorumluluk olarak insanlığın önünde duruyor…

Kaynaklar
Dudley N., S. Stolton, A. Belokurov, L.Krueger, N. Lopoukhine, K. MacKinnon, T. Sandwith ve N.Sekhran [editors] (2010), Natural Solutions: Protected Areas Helping People Cope With Climate Change, IUCNWCPA, TNC, UNDP, WCS, World Bank and WWF, Gland, Switzerland, Washington DC and New York, USA.
DW (2020), İklim değişikliğine karşı en etkili silah: Ormanlar
https://www.dw.com/tr/iklim-de%C4%9Fi%C5%9Fikli%C4%9Fine-kar%C5%9F%C4%B1-en-etkili-silah-ormanlar/a-53235628
ICCCF (2019), Uluslararası İklim Değişikliği ve Ormancılık Konferansı, Sonuç Bildirgesi, Antalya.
KARAL Kübra, GENÇAY Gökçe (2020), Ormansızlaşmanın Küresel İklim Değişikliğine Etkilerinin Hukuksal Boyutlarının İncelenmesi, Bartın Orman Fakültesi Dergisi, 572-573.
KIRIŞ Rüstem, TOPRAK (2007) Salih İklim Değişikliğinde Ormanların Rolü, 372.
TOLUNAY Doğan (2013), Ormanlar ve İklim Değişikliği, Portakal Baskı, 31.
WWF (2020), Akdeniz Ormanlarının İklim Değişikliğine Uyumu
https://www.wwf.org.tr/ne_yapiyoruz/doga_koruma/akdenizormanlarininiklimdegisikligineuyumu