Urla: Nerede Kalmıştık? / Sinan Hamamsarılar

Korona virüs sebebiyle “evlere tıkılmak” terimini kemiklerimize kadar hissettiğimiz şu günleri atlatınca, çoğu arkadaşım gibi benim de yapacağım ilk iş arabaya atlayıp kendimi Ege’nin sahil kasabalarına, antik kentlerine, doğal güzelliklerine bırakmak olacak. İşte bu sebepten sizlere bir “yeni başlayanlar için” Ege rehberi serisi hazırlamaya karar verdik. Bu rehber yardımıyla ilk defa gideceğiniz pek çok Ege kasabasını sanki oralı gibi gezebileceksiniz. İlk yazımız İzmir’den, Urla’dan…

Adını çok duydunuz ama hiç gitmediniz. Gidenlerden de hep kendine özgü, farklı bir enerjisi olduğunu dinlediniz. Ucu bucağı olmayan bahçeleriyle, geçmişi günümüzde bulabileceğiniz Arnavut kaldırımlı sokaklarıyla, hoş muhabbetiyle ve damak bayramı yaşatan yeme-içme alternatifleriyle Urla, Ege’nin en özel yerlerinden biri. Sadece güneşi selamlayan baharı değil, tüm mevsimleri kendine aşık etmiş Urla’nın “keşfine” hazır mısınız?

Öncelikle Urla’ya ilk defa gelecek olan herkesin bilmesi gereken bir konu var ki o da buranın çok daha sakin, dingin ve kendi kültürel kuralları olan bir yerleşim yeri olduğu. Bir tatil beldesinden çok daha fazlası aslında Urla. Sanılanın ve dışarıdan görülenin aksine bir Çeşme ya da Alaçatı uzantısı, eğlence yeri değil ve halkı da öyle olmasını çok beklemiyor. İzmir’in merkez ilçelerine en yakın ve en büyük sahil ilçesi olduğundan bu avantajdan sonuna kadar yararlanıp, Urla’da yaşayıp İzmir merkezde çalışan çok kişi ve aile var. Bundan ötürü Urla’da bulmayı beklediğiniz şeyleri İstanbul’da Kadıköy’de, Ankara’da Çankaya’da, Antalya’da Lara’da bulmayı beklediğiniz şeylerle çarpın ama Ege’nin rahat enerjisiyle de bölmeyi ihmal etmeyin. Karmaşası, yüksek binası, stresi, kötü havası, olumsuz ruhu olmayan “küçük ilçe” göreceksiniz Urla’da.

Demircili Sakız Enginar

Hangi zamanı en güzeldir diye çokça arattınız internette. Çoğu zaman da karşınıza ilkbahar ayları çıktı. Buna da kanmayın. Urla’nın dört mevsimi de birbirinden özel, keyifli anlar vaat ediyor. Örneğin baharda gelirseniz Urla merkezde Beğendik Abi Lokantasından şahane Ege mutfağı örnekleri görebilirsiniz. Ege’nin yeşil mutfağının tamamı, şevketibostanlar, arap saçları, enginarlar tezgahı süsleyecektir. Bir ekonomiye dönüşen Enginar festivali de bahar ayları içerisinde yapılıyor. Ayrıca bağcılık konusunda Türkiye’nin en özel noktalarından biri olan Urla’da, şarap üretimi için iki önemli dönem vardır. Biri hasat, ki bu Urla için mevsimsel değişimlerle birlikte yaz ortası-sonbahar ortası arası dönemi kapsayabilir. Diğeri de şişeleme. Bu da genelde son hasadın ilk şişelenebilecek beyaz ve roze şaraplarının tadılabileceği döneme denk gelir. Dolayısıyla bahar aylarında Urla’ya gelecek olursanız Urla Bağ Rotası kapsamında şaraphaneleri gezebilir, tadımlar yapabilir, yeni şişelenen rekolteleri ilk defa deneyimleyenlerden olabilirsiniz.

Yazın gelmek isterseniz gündüz Demircili ya da Altınköy plajlarında denize girebilir ya da Çeşme’ye gidebilir, akşam da Urla’nın bahçe içi restoranlarında yemekler yiyebilirsiniz. Bu restoranlar arasında en popüleri Od Urla. Tarladan sofraya konseptiyle hizmet sunduğu restoranın bahçesindeki zeytin ağaçlarında güneşi batırıp, bir şefin süzgecinden geçirildikten sonra dünya mutfak trendlerinin mikseriyle çırpılan Anadolu tatlarını deneyimlemek kendinizi özel hissettirecektir. Ayrıca en işlek olduğu dönem yaz ayları olan sanat sokağında bir akşam voltası da gayet keyifli bir aktivite olabilir.

Sonbaharın tadı ise bambaşka! Mayıs – Eylül ayları arasında her sene uygulanan balık avlama yasağının kalkmasıyla, Poseidon’un bereketi Urla’nın Özbek köyünün balık mezadına vurmaya başlar. Her gün aynı saate, koca mermer tezgâhta yapılan taze deniz ürünü satışa katılmak ayrı bir eğlencedir. Kimileri açık arttırma sırasında rakamların yukarı doğru seyretmesi sebebiyle balık mezatlarına “kanto” der! Kimileri de mermer tezgahı sebebiyle “taş”! Mezadın karşısında yer alan Akın’ın Yeri’nde bir balık masası kurmak ise adettir! Mavi kuyruklu karides varsa bir porsiyon da benim için yiyin!

Od Urla

İtiraf etmek lazım, en sakin zamanı kış ayları. Ama onun da ayrı bir güzelliği var. Yakın uzaklardan Karaburun’da Nergis festivali her sene Ocak ayı sonunda yapılıyor mesela… Bahar ve yaz aylarına kıyasla çok daha uygun fiyatlı olan otellerde konaklayıp, bahçelerin arasında doğa yürüyüşleri yapıp, çevresindeki doğal güzellikleri keşfedebileceğiniz, kışın da açık olan restoranlarda, örneğin Vino Locale, sıcak sohbetle yapabileceğiniz ve akşamına da Urla iskelede yer alan Yengeç Restoran’da kendinize mükellef bir sofra kurabileceğiniz bir alternatif gibi düşünün. Hem İzmir şehir merkezinin de arabayla sadece 25 dk. mesafede olduğunu unutmayın.

İçinde;

  • Malgaca pazarı
  • Sanat sokağı
  • Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi

 

Çevresinde;

  • Şaraphaneler
    • Urlice
    • USCA
    • MMG
    • Urla
    • Mozaik
    • Urla Bağevi
    • Limantepe
  • Uzbaş Arberetum
  • Plajlar
    • Demirili
    • Altınköy
  • Bahçeler
  • Bademler köyü
  • Zeytinyağı müzesi

 

Yakın uzağında;

  • Seferihisar, Sığacık
  • Karaburun
  • Güzelbahçe
  • Germiyan köyü

 

Yeme-içme noktaları;

  • Beğendik Abi Lokantası
  • Katmerci Aşık Usta
  • İrmik Hanım Patisserie
  • Da’s Kantina
  • Baristocrat 3rd Wave Cafe & Roastery
  • Od Urla
  • Yengeç Restoran
  • Özbek Akın’ın Yeri
  • Vino Locale
  • Hiç Tadım Atölyesi
  • Fırın Vourla
Urla Zeytin Bahçeleri
Vino Locale