Teknolojinin devrimsel bir hızla geliştiği ve toplumsal yaşamın her alanına girdiği günümüzde bilişim sistemleri çalışma hayatında da önemli değişimlere neden oldu. Yaşamı sanal ortamlara taşıyan teknoloji, interaktif anlamda yeni çözümler getirirken, sadece sosyal alanda değil iş yaşamında da yeni stratejilerin önünü açtı. 1969’da ARPANET projesiyle birlikte başlayan internet sayesinde bugün, Webinar olarak adlandırılan uygulamalarla seminer, toplantı ve eğitimlere katılabiliyor, fikir ve düşüncelerimizi karşılıklı etkileşimle ifade edebiliyoruz. Webinar uygulamaları zaman ve mekandan tasarruf sağlarken, iletişimin hızlı şekilde gerçekleştirilmesini de kolaylaştırıyor. Bu gelişmeler dijital devrimin unsurları arasında küçük örnekler gibi görünse de dijital çağın sanal imgeleri arasında yer alıyor.
Dijital çağda dönüşüm, çok hızlı bir şekilde ve öngörülemeyen sonuçlarıyla yaşamın neredeyse tüm alanlarına nüfuz ediyor. Gündelik hayatımızın ekonomisini, ergonomisini ve konforunu değiştiren dijital dönüşüm süreçlerinin ortak noktası, eski olanın gelişmişiyle yer değiştirmesi şeklinde beliriyor. 20’nci yüzyılın ikinci yarısının başlarında ortaya çıkan internet, bilişimde günümüzdeki radikal değişimlerin de öncüsü oldu. Birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu dünya çapında yaygın ve sürekli büyüyen bir iletişim ağı olarak adlandıran internet, ilk olarak 1960’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde askerî amaçlı bir proje olan ARPANET (The Advanced Research Projects Agency Network) ile start aldı. 1970’lerin ortalarında ise Japonya, Kanada, Yeni Zelanda ve Almanya’nın da aralarında bulunduğu ülkelerde devlet eliyle işletilen ağlar kurulmuş durumdaydı. Bugün internet kullanıcıları geniş ağ sayesinde toplantı, seminer, workshop gibi etkinliklere bağlanıp kolaylıkla katılabiliyorlar. Bunun bir boyutunu da eğitim oluşturuyor ve e-öğrenme pazarının önümüzdeki yıl sonunda 243 milyar dolar büyüklüğe ulaşacağı tahmin ediliyor. Amerika Birleşik Devletleri, Hindistan, Çin, Kuzey Kore ve Birleşik Krallık bu sektördeki üretim ve tüketime liderlik eden ülkeler olarak öne çıkıyor.
Online Toplantılar, Seminerler…
1990’larda geniş ağ bağlantısının yaygınlaşması (internet) ve ucuzlamasıyla birlikte şirketler, seyahatin yerine daha ekonomik ve daha kolay alternatiflere yöneldi. Böylece bilişim temelli görüşmeler arttı ancak insanlar arasındaki iletişimin yüzde 50’den fazlası görsel temelliydi ve dolayısıyla online toplantıların verimli olabilmesi için yüz yüze görüşme dinamikleri ile de örtüşmesi gerekiyordu. Yani telekonferanstan çok videolu, görüntülü toplantılar tercih edilir oldu. Ancak webinarın atası olarak nitelendirilen video konferanslar belirli bir teknoloji ve altyapı gerektirdiği için her zaman kullanılabilecek araçlar arasında yer almıyordu. Bu durum webinar ile büyük bir değişikliğe uğradı…
İnternet üzerinden gerçekleştirilen, mekandan ya da zamandan bağımsız katılım gösterilebilen online toplantılar veya seminerler webinar olarak tanımlanıyor. Webinar kelimesi ağ anlamına gelen ‘Web’ ile seminer anlamına gelen ‘Seminar’ kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Kişilerin önceden kayıt olduğu, belirlenen bir gün ve saatte gerçekleşen webinarlar, aynı toplantı masasının etrafında oturuluyormuş gibi karşılıklı ve yüz yüze iletişim kurulmasını, doküman, veri ve fikir paylaşımlarında bulunulmasını ve elektronik dokümanlar üzerinde ortaklaşa çalışılabilmeyi sağlıyor. Dijital mobil cihazların kullanımının daha da artmasıyla birlikte webinar uygulamalarına bireyler bir internet ağı aracılığıyla laptop başta olmak üzere, akıllı telefonlar, tablet vb. türde cihazlar ile online erişşim sağlayabiliyorlar.
Şirketlere Tasarruf Sağlıyor
Yapılan araştırmalar iş insanlarının yüzde 91’inin toplantıda hayal kurduğunu, yüzde 96’sının ise konuşulanları kaçırdığını gösteriyor. Yüzde 73’ü de toplantıya katılmak için çıkılan yol nedeniyle kaybolan zamanı verimli kullanmak adına diğer işlerini toplantıya getiriyor. Bu rakamalar zaman ve para kaybedildiğini ancak toplantısız da olmayacağını söylüyor. Şirketler bir süredir bu sorunu online toplantı yaparak çözmeye gayret gösteriyor. İş dünyası çeşitli teknolojileri kullanarak yol, para ve zamandan böylelikle tasarruf sağlıyor. Gelişen teknoloji sayesinde neredeyse gerçek bir toplantı kalitesinde görüşmeler de yapılabiliyor. Şirketlerin her kademesinden çalışanlar artık bu sistemi rahatlıkla kullanabiliyor.
Webinar’ın Diğer Faydaları
Çift yönlü iletişime dayanan webinar, sadece şirket içi veya belirli bir gruba yönelik olarak değil daha yüksek katılım ile de gerçekleşebiliyor. Bilgi teknolojilerinden en verimli şekilde yararlanmaya olanak tanıyan ve mesafeleri ortadan kaldıran webinar, kişilerin çok uzakta olsalar da yüzyüze iletişim kurmalarını kolaylaştırıyor. Ayrıca seyahat giderlerinden ve seyahat sırasında oluşabilecek diğer masrafları da minimuma indiriyor. Şirket personellerinin çalışma zamanını verimli kullanılmasına imkan tanıyan webinar uygulamaları, istenilen her zaman diliminde toplantı yapmaya uygun olduğundan karar verme süreçlerini de hızlandırıyor. Webinar’ın bir başka yararı ise üretkenliği artırması ve ekip çalışmasını pekiştirmesi. Diğer yandan toplantılarda zaman planlamasının da daha düzenli yapılmasını sağlıyor.
Yaklaşık 4 yıl önce dünya nüfusunun yüzde 43’u internete bağlanabilirken bugün nüfusun yüzde 59’u internet kullanıcısı konumunda. 5.19 milyar mobil kullanıcısının ise yakın zamanda daha da artacağı öngörülüyor. Bu sayısal veriler tüm dünyanın yeni tip Koronavirüs Covid-19 ile mücadele ettiği bu dönemde, webinar kullanımının çok yüksek seviyelere ulaşacağını işaret ediyor. Ekonomik ve verimsel açıdan bakıldığında özellikle son yıllarda dijital uygulamalara şirketlerin daha çok önem vermesi; toplantı, seminer, workshop ve eğitim gibi alanlarda iş dünyasının tamamen internete geçeceğinin ipuçlarını veriyor…