Korona virüsün hepimizi evlerimize zorunlu misafir kıldığı şu günlerde, kültür ve sanat dünyası da gerek ulusal, gerekse ulus aşırı yol haritalarıyla bizi sınırsız bir bilgi evrenine davet ediyor. Bu haritanın en önemli ziyaretçileri arasında çocuklar da unutulmuş değil.
2020 yılının ilk haftalarında Çin’in Wuhan kentinden dünyaya sıçrayan ve on binlerce cana, iki milyonu aşkın küresel vakaya sebep olan Korona virüs (COVID-19) salgını, kültür sanat alanında da yeni problemlerin (ve çözümlerin) belirmesine yol açtı.
Konuya profesyonel bir öngörü ve soğukkanlılıkla yaklaşan kişi ve kurumlar olduğu gibi, bilhassa sosyal medyada bu salgına moral amaçlı mizah, dayanışma ve kolektif yaratıcılık gibi alt başlıklarla, nice yorumlar getirildi, bu durum halen de devam ediyor.
1889’da İngiltere’de kurulan Uluslararası Müzeler Birliği de (Museums Association) belli bir süredir, konuyu çeşitli boyutlarıyla gündeme taşıyor. ‘Kültür Karantinada’ programı çerçevesinde, İngiliz Ulusal ve Küresel Medya kuruluşu BBC ile ortak çalışan girişim bünyesinde, Dünya çapında 1500 müze, 250 civarında kurumsal temsilcilik ve 10 bin dolayında üye buluşmuş vaziyette.
Nisan ayı başında Birlik tarafından yapılan bir açıklama, girişimin ‘Etik İlkeler’ini yeniden gündeme getiriyor. Dünya üzerinde bir çok kültür ve sanat girişimi, COVID- 19 salgını paralelinde gelişen yeni koşullar karşısında şeffaf ve ortak hareket edebilmek amacıyla, Elektronik Öğrenme Setleri’nden Sanal Sergi Turları’na uzanan bir yelpaze ile, toplum çıkarlarını gözetecek, kamusal yararı önceleyen faaliyetler için öncülük eden eylem ve çağrılarda bulunuyor.
Müze ve koleksiyonlar da, bu uğurda sahip oldukları koleksiyonlarını dijital paylaşıma, ortaklaşa, peş peşe açıyor. Çocukların eğitimi ve eğlenmeleri amacıyla, farklı programlar hazırlıyor. Bu kapsamda (https://www.bl.uk ) The British Library (İngiliz Ulusal Kütüphanesi) ve The Royal Academy (Kraliyet Sanat Akademisi, İngiltere) gibi saygın, köklü kuruluşlar, sahip oldukları birikimi sanal dünyaya açarak, karantina altındaki yeni nesiller ve aileler ile bireylere yaşamlarını daha çeşitli ve verimli kılabilmenin farklı alternatiflerini sunuyor. Sözgelimi The British Library, sahip olduğu nadir coğrafya kürelerinin bir kısmını dijital teknoloji olanaklarıyla detaylı olarak keşfetmenin imkanlarını sunuyor.
Öte yandan, Dünya üzerindeki müzelerin dijital dönüşüme ayak uydurabilmeleri amacıyla salgından çok önce yola koyulan MCN isimli kuruluş da (https://www.mcn.edu ), bunlardan biri. Müzeler arası bilgisayar ağı kurmak amacıyla kurulan MCN (Museums Computer Network) 1967’de, ABD’de ülke çapında kültür ve sanat kurumlarının içerik ve stratejilerini bir arada ve verimli tutabilmek amacıyla, New York Sanat Konseyi’nden aldığı katkılarla hayata geçirilmiş. MCN bu kapsamda, şu sıralarda, sanal sergi turları, kültür sanat portalları, kültür, bilim, doğa ve çocuklara yönelik içerik birikimini harmanladığı mükemmel bir dökümü, Dünyanın ilgisine sunmuş bulunuyor.
MCN’ye göre salgının şu esnada yarattığı duygusal ve sosyal ihtiyaçlar karşısında müze ve kültür kurumlarının verdiği öncelikli sekiz katkı arasında, ‘Huzur’, ‘Mizah Duygusu’, gündelik sıkıntılara alternatif sunan dijital ‘Kaçış’ rotaları, teknolojinin getirdiği anlık ve sosyal ‘Paylaşım’ tecrübesi, bilhassa çocukların ilgi ve becerilerini tetikleyici ‘Yaratıcılık’ potansiyeli ve ‘Eğitim’ katkısının yanı sıra, sürekli ‘Bir aradalık’ duygusu ve bununla gelen ‘İşbirliği’ tecrübesi geliyor.
Biz de bu vesile ile size, sahip oldukları kültür ve sanat, bilim ve teknoloji kaynağını açık erişim ve etkileşime açan küresel kimi kaynakları bir araya topladık:
Küresel, Dijital Arşiv Denizi
Alaska’nın Dijital Arşivleri, (https://vilda.alaska.edu) ABD’nin Alaska eyaletindeki Alaska Üniversitesi’nin çabalarıyla oluşturulmuş. İçerik, tarihsel fotoğraflar, albümler, sözlü tarih derlemeleri, haritalar, fiziksel nesneler ve hareketli görüntüleri bir araya taşıyor.
Arkeolojik Analitik Çalışmalar, ( https://archaelogical-analytics.com) Kuzey ABD’nin materyal kültürüne büyüteç tutan kapsamlı bir içerik vadediyor. ABD ve Kanada hafızasının birikimi olan bu kaynakta Amerikan arkeolojik sosyal medya içeriğine açılan geniş bir sosyal medya ağı köprüsü, yerel kültürel buluntuları kapsayan bir koleksiyon kataloğu ve ABD ile Kanada çıkışlı nice kültür kurumundan süzülmüş dijital birikim ziyaret ve incelemeye açık tutuluyor.
Art UK, ( https://artuk.org ) Korona virüs henüz dünya gündemini dönüştürmeden evvel, ta 2003’te kurulmuş. Daha önce Kamusal Katalog Vakfı (Public Catalog Foundation) olarak hayata geçirilen girişim, İngiltere’nin en çok başvuru yapılan ve içerik sağlayan kültürel, eğitim amaçlı yardım dernekleri arasında sayılıyor. Kurum bünyesinde en az 40 binin üzerinde sanatçının, 200 bini aşkın sanat eserini dijitalize ettiği de kayıtlara geçmiş bulunuyor.
Arte, Avrupa Birliği’nin sanal ve gerçek içerik sağlayıcı kültür kurumları arasında adeta parmakla gösterilen bir medya kurumu. Altı dilde içerik sağlayan Arte (https://arte.tv) , kendi radyosuyla olduğu kadar, destek verdiği sinema, belgesel, konser, tartışma ve belgeselleri ile kitaplarıyla da çok zengin bir içerik vadediyor. Kurumun senelik yayın akışının yüzde 40’ını belgeseller, bin saati aşan canlı yayın ve dramalar ile, röportajlar oluşturuyor.
BioExplora, İspanya’nın Katalonya bölgesi Barselona şehrinde bulunan ve hizmetini biyolojik çeşitlilik ile bunun kültürü ve tarihine adamış bir müze. Ancak kuruluş, sahip olduğu canlı ve cansız bütün varlığı, biyo çeşitliliği öne çıkaran eğitsel ve görsel işitsel zenginlikle dolu bir sunuşla, sanal dünyada paylaşıyor. Site üzerinden üç boyutlu kaynaklara da erişilebiliyor.
Creative Commons, ‘Paylaştığımızda herkes kazanır,’ düsturu ile yola çıkmış çok önemli bir kültürel, eğitsel ve sanatsal arayüz olarak da nitelenebiliyor. Açık eğitim, İnternet üzerinden bedelsiz sağlanan okuma içerikleri, kitaplar, bilimsel araştırmalar, ses ve görüntü arşivleriyle bu girişim (https://creativecommons.org), kâr amacı gütmeyen bir ABD projesi olarak kayıtlarda sizi bekliyor.
Heritage on The Edge, diğer deyişle ‘Sınırdaki Kültür Mirası’ Google’ın başını çektiği bir küresel kültür projesi. Küresel ısınmanın ve insanlığın günümüzde savaşlar ile aşırı tüketim vesilesiyle verdiği zararın dünya kültür mirası listesindeki alanlarla kurduğu, geleceğe dönük nazik ilişki, bu çalışmanın odağında yer alıyor. Bilindiği gibi Google, dünya çapında seksen ülkeyi ve iki bini aşkın müzeyi buluşturduğu Google Arts & Culture (https://artsandculture.google.com) girişimiyle de alanında büyük bir hizmet sunuyor. Bu projeye de (https://artsandculture.google.com) Google Arts & Culture portalı üzerinden erişiliyor.
DPLA, ABD’nin Massachusetts eyaleti Boston kentinde, bundan yedi yıl önce hayata geçirilmiş bir bilgi denizi olarak da tarif edilebiliyor. Açılımı ABD Dijital Halk Kütüphanesi olarak nitelenebilen kamusal çıkara dayalı bu proje (https://dp.la), aslen 2010’da Harvard Üniversitesi tarafından başlatılmış. Bill ve Melinda Gates Vakfı’ndan da destek alan proje, kütüphaneler, müzeler ve sanal kaynaklara doğru uzanmanız için en pratik ve verimli yollar arasında.
Europeana ise, yine Avrupa Birliği’nin başı çektiği bir diğer inanılmaz kaynak. ( https://europeana.eu ) Hollanda’daki Rijksmuseum’dan Paris Louvre Müzesi’ne, oradan The British Museum’a, üç bin civarında adres, bu girişimle ‘bir tık’ yakında.
MIMO, bu listede yer alan çok ilginç bir diğer adres olarak öne çıkmakta. Proje (https://mimo-international.com/MIMO), kısa tabirle İnternet üzerindeki müzikal enstrüman çıkışlı müzeleri buluşturarak, 64 binin üzerinde çalgıyı huzurunuza getiriyor.
Sınırsız bir kültür ve sanat birikimi vadeden internette es geçilemeyecek kaynaklardan biri de, ‘Açık Kültür’ / Open Culture portalı. Bu çalışma (https://openculture.com) eğitsel ve sosyal bağlamda yüz binlerce malzemeyi, farklı konu başlıkları ve disiplinler altında hizmetinize sunmakta. Ancak projenin ilginç yüzlerinden biri, bünyesindeki 113 ayrı müze ‘boyama kitabı’ 🙂 Bunların tümü, ücretsiz indirilebiliyor.
Dünyanın kültür ve sanat içeriği yanında, elbette İnsanlık gözünü uzaya, evrene de dikiyor. Bu anlamda ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA‘nın (https://www.nasa.gov) imaj ve video kütüphanesi de kullanıma ücretsiz olarak açık tutuluyor.
Corona virüsünün karantina etkisi altına aldığı öncü kültür ve sanat kentlerinden Paris de, bu manzarada 8 Ocak’tan bu yana çok önemli bir çalışma ortaya koymakta. Şehirdeki 100’ün üzerinde müzeden ücretsiz olarak derlenen 150 binin üzerinde sanat eseri, Fransızların sunduğu ‘Paris Müzeleri’ başlıklı bu projede (https://www.parismusees.paris.fr ) sizleri bekliyor.
İçinde bulunduğumuz küresel etkileşim ve izolasyon döngüsünde, dünyanın başvuru kaynağını buluşturan önemli uygulamalardan birini de bu vesile ile anmamızda fayda var. Project Gutenberg, (https://www.gutenberg.org )içerdiği 60 bin civarında ücretsiz e-kitapla size çok yakın.
Çocuklar, Covid – 19 ve Eğitim
Küresel salgının belki de en çok etkilediği kesim diyebileceğimiz, birlikte vakit geçirdiğimiz, üstlerine titrediğimiz çocuklarımızın eğitim, kültür ve sanat ihtiyaçlarına dair son derece önemli bir kaynak, ‘Çocuk Müzeleri’ Organizasyonu / Children’s Museums Organisation başlığı ile yine ABD’den dünyaya servis edilmekte. Uluslararası çocuk müzelerini buluşturan (https://www.childrensmuseums.org ) bu platformda, COVID-19 epidemik vakasına karşı Amerikan Pediyatri Akademisi Üyeleri Birliği, National Geographic ve Kennedy Center gibi pek çok oluşum ve kurumun salgın ve çocuklara yönelik tedbirleri hizmete sokulmuş. Yine aynı adres üzerinden, çocuk müzelerinin verdiği sanal faaliyetlere yönelik rehberler sunuluyor.
Öte yandan aynı alanda hizmet veren ‘Hands on International’ (El ele Uluslararası) (https://www.hands-on-international.net) isimli bir diğer önemli organizasyon, COVID – 19 virüsünün dünyaya nasıl yayıldığı ve nasıl korunulması gerektiği ile ilgili, ilk olarak İtalya’da tasarım ve içeriği hazırlanmış bir pedagojik rehber ile alkışlanıyor. Bu rehber 17 dile çevrilmiş durumda, elbette bunlar içinde Türkçe de yer alıyor.
Aynı kaynak sitede ayrıca ( https://www.hands-on-international.net/coronavirus-resources-and-tipps-for-museums/ ) virüsün çocuklara anlatımını sağlayan çizgi romanlar, alternatif virüs öğrenim rehberleri, National Geographic’in çocuk eğitim setleri, hatta Çinli okul öncesi ve ilköğretim öğretmenlerinin deneyimlerinden alınan dersler ve çocuklara yönelik 50’nin üzerinde ev içi faaliyet gibi nice kaynaktan oluşan ‘olağanüstü’ bir birikim de bulunuyor.