Piri Reis iki dünya haritası ve çağdaş denizciliğin ilk önemli eserlerinden birisi olan Kitab-ı Bahriye ile günümüzde de yaşıyor. 25 Haziran Dünya Denizciler Günü dolayısıyla, en önemli Türk denizcilerimizden Piri Reis’i ve Kitab-ı Bahriye’sini okuyucularımızla yeniden paylaşıyoruz.
1470 yılında Gelibolu’da doğduğu tahmin edilen Muhittin Piri, Karamanoğulları’nın Osmanlı Devleti’ne katılmasıyla Fatih Sultan Mehmet’in emri doğrultusunda İstanbul’a göç eden Karamanlı ailelerden birinin oğlu. Piri Reis Osmanlı’nın en önemli tersanesinin bulunduğu Gelibolu’da kaptan olan amcası Kemal Reis’in yanında tam bir denizci olarak büyüdü, 10 yaşında sefere çıkmaya başladı.
1492’de İspanyol engizisyon mahkemesi Arapları ve Yahudileri ülkeden kovma kararı alınca Sultan II. Beyazıt Kemal Reis’i ve Piri Reis’i onları kurtarmakla görevlendirdi. 1494’te Venedik Seferi’ne katılmak üzere Akdeniz’de korsanlık yapan tüm Türk denizcileri Osmanlı donanmasına katıldı. Kemal Reis ve Piri Reis donanma amiralleri olarak 1510 yılına kadar 15 yıl süreyle İnebahtı, Moton, Koron, Navarin, Midilli, Rodos seferlerinde önemli rol oynadılar.
Piri Reis daha sonra Gelibolu’da dünya haritası üzerinde çalışmalar yapmaya başladı ve Karayipler’i, Kristof Kolomb’un kayıp Amerika haritasının detaylarını içeren haritasını 1513’te tamamladı. Bu haritayı 1517 yılında Mısır seferi sırasında Yavuz Sultan Selim’le paylaştı. 1520’de de kapsamlı bir Akdeniz kitabı olan Kitab-ı Bahriye’yi derledi. Kitapta o zamanlar Ege ve Akdeniz kıyılarındaki şehir ve ülkelerin tasvirleri, resim ve haritaları, ayrıca denizcilik ve gemicilikle ilgili önemli bilgiler yer alıyordu. 1525’te kitaba son şeklini vererek, 1526’da Kanuni Sultan Süleyman’a sundu. Piri Reis’in 1528’de bitirdiği yedi renkli Kuzey Amerika haritası ise, günümüz haritalarıyla benzer özellikler taşıyor.
1533’te Barbaros Hayrettin Paşa’nın kaptan-ı derya olmasıyla Piri Reis de Derya Sancak Beyi (Tümamiral) oldu. Barbaros’un 1546’da ölmesi üzerine Mısır Kaptanlığı (Hint Denizleri Kaptanlığı) yaptı, Umman Denizi, Kızıl Deniz ve Basra Körfezi’nde Osmanlı Donanması’na hizmet etti. 1548’de Süveyş Osmanlı Donanması kaptanı olarak Portekizlilerden Aden’i aldı, Osmanlı böylece Kızıldeniz’in hakimi oldu. Hürmüz Basra Körfezi’ne giriş, çıkışları kontrol eden zengin bir antrepoydu. Piri Reis 1552’de 30 kadırga ve kalyonla Portekizlerin elindeki Hürmüz’ü almaya teşebbüs ettiğinde başarısız oldu. Tamire ve dinlenmeye ihtiyacı olan donanmayı Basra’da bırakarak üç gemilik ganimetle Mısır’a döndü. Donanmayı geride bırakması, Basra Valisi Kubat Paşa’ya ganimetten istediği payı vermemesi ve Mısır Beylerbeyi Mehmet Paşa’nın politik hırsından kaynaklanan entrikalar sonucunda; 1554’de hizmette kusurlu bulunarak Kanuni’nin emriyle idam edildi.
Kitab-ı Bahriye
Osmanlı deniz tarihinde önemli yeri olan Piri Reis, uzun yıllar Akdeniz’de dolaşarak, tüm limanları, kıyıları dikkatle gözlemledi ve tüm faaliyetlerini kaydetti. Bir kaşif olmadığı, hatta Atlantik’e hiç açılmadığı halde o dönemin bilinen coğrafyasını, Kristof Kolomb’un yeni keşfettiği Afrika ve Amerika’nın Atlantik kıyılarını da yansıtan kapsamlı bir dünya haritası oluşturdu. Kaynak olarak 20 kadar Arap, İspanyol, Portekiz, Çin, Hint ve eski Yunan haritasını inceledi.
Kitapta haritaların dışında başlıca limanlar, körfezler, koylar, burunlar, yarımadalar, adalar ve boğazlar, ayrıca Akdeniz’de sığınabilinecek yerler sıralanıyor. Yerel halk ve kültürlerle ilgi anlatımların yanı sıra navigasyon teknikleri ve navigasyonla ilgili astronomi bilgileri de veriliyor.
Kitab-ı Bahriye’nin ilk bölümünde fırtına çeşitleri, pusula kullanım teknikleri, kıyılar ve limanlara dair detaylı bilgiler içeren portolan haritaları, yıldızları kullanarak yön bulma aktarılıyor. Kristof Kolomb’un Yeni Dünya’ya ve Vasco da Gama ve diğer Portekizli denizcilerin Hindistan ve Asya’ya yolculukları anlatılıyor. İkinci bölüm ise tamamen portolan haritaları ve yol haritalarından oluşuyor.
1524-1525’te toplam 290 harita ve 434 sayfa olarak ek bilgilerle revize edilen kitap Kanuni’ye hediye edilmişti…