2015 yılında koçlukla tanışmadan önce, bendeki koçluk algısı gerçekte olduğundan çok farklıydı. Koçluğun bir çeşit danışmanlık, liderlik, yol gösterme olduğunu zannediyordum. Koçluk eğitimine başladığım ilk gün, eğitmen koçumuz örnek bir çalışma yapmak üzere beni sahneye davet etti ve birlikte ufak bir seans gerçekleştirdik. Sahneden indiğimde, bambaşka bir şeyin içinde olduğumu, içimde bambaşka bir şeylerin uyandığını hissettim, çok etkilenmiştim.
Yaklaşık 6 senedir koçluk yapıyorum ve şunu büyük bir mutlulukla söyleyebilirim ki her seansa o ilk günkü merak ve heyacanımı taşıyorum. Koçluğun bendeki anlamını tek bir cümleyle tarif etmem gerekirse; “kendini tam anlamıyla görmek, duymak, anlamak” derim.
Günümüzde insanların en büyük ihtiyaçlarından birisi; anlaşılmak. Kendi lisanımızda kendimizi anlatmaya çabalıyoruz, anlaşılmak istiyoruz, anlaşıldığımıza inandığımız zaman rahatlıyoruz. Peki bizi anlamadıkları zaman ne yaşıyoruz? Karşı tarafın sizi anlamadığı bir an gözünüzde canlandırın, bir bakın kendinize o anda ne yaşıyorsunuz?
Bu konuyla ilgili birçok şarkı sözümüz de var; “Beni biraz anlasana” “Anla halimden” “Anlamazsın anlamazsın” “Anlıyorsun değil mi?” ”Anlamadın ki ona yanarım.”
Ne kadar önemli anlaşılmak.. Peki biz kendimizi anlıyor muyuz? Biz kendimizi anlayabilmek için tam anlamıyla dinliyor muyuz?
İşte bu noktada hem kendimizi hem de bulunduğumuz durumu her yönüyle anlayabilmek için “koçluk” çok güçlü bir araç. Koçluk seansına danışan bir konuyla gelir ve koçun sorularıyla birlikte bu konuda varoluşun dört boyutunda yani; bedensel, duygusal, zihinsel ve tinsel (manevi) boyutta ne yaşadığını tanımlar. Danışan koçluk araçları sayesinde içinde bulunduğu duruma farklı açılardan bakar. Bu şekilde baktığında daha önce görmediği faktörleri farketmeye başlar. Bu aşamadan sonra gördükleri ve farkettikleriyle birlikte ne yapacağı kişinin kendi kararıdır.
Örneğin, önemli bir karar vermeden önce kendimizi tam anlamıyla dinleyebilsek, şart ve koşullarımızı her yönüyle görebilsek, vereceğimiz karar çok daha sağlıklı olmaz mı? Veya zorlandığımız bir konuya, yine aynı şekilde bir çözüm yolu bulmamız daha mümkün değil mi?
“Coaching” kelimesi “bir yerden bir yere taşımak” anlamına geliyor. Koçluk da buradan türemiş bir kelime. Koçluk almak isteyen kişilerin belli bir konuda kendileriyle ilgili ulaşmak istedikleri bir yer vardır. O yüzden Arkas İç Koçları olarak bizim bu çalışmayla ilgili mottomuz “İç Denizimize Yolculuk”. Danışan, koçuyla birlikte kendi iç denizine doğru yolculuk ederken koçun görevi sorular sorarak ve bir takım araçlar kullanarak danışana en iyi şekilde eşlik edebilmektir.
Ben kendi adıma kişinin kendisiyle temas ederek, getirdiği konu üzerinden kendisini daha iyi anlamasına hizmet eden böyle bir programın içinde olmaktan son derece mutluyum. Bu yolculuğu deneyimlemek isteyen tüm iş arkadaşlarımı bize katılmaya davet ediyorum.
Selam ve sevgilerimle,