Susan Wojcicki: İnternetin En Güçlü Kadını / Demet Cengiz

Sık Sık ‘Google’ı bugünlere getiren kadın’ olarak anılan YouTube CEO’su Susan Wojcicki’nin vizyonunu, beş çocuklu bir anne olarak kurduğu iş-yaşam dengesini ve dehasını merak etmemek olanaksız. Gelin gerçek bir kadın hakları savunucusu olan 54 yaşındaki bu sıra dışı kadını daha yakından tanıyalım.

Kaderin cilvesi belki; 5 Temmuz 1968’de Santa Clara’da doğdu Susan Diane Wojcicki. Daha sonradan Silikon Vadisi olarak anılacak bölgede… Onunki tam bir göçmen hikayesi… Babası Stanley Wojcicki, Stanford Üniversitesi’nde fizik profesörüydü. Stanley 12 yaşındayken komünistler Polonya’yı ele geçirince Amerika’ya kaçmıştı. Öğretmen olan annesi Esther Wojcicki ise 1920’lerde New York’a göçen yoksul Rus Yahudisi bir aileden geliyordu. Çiftin Susan dışında iki kızları daha oldu: Janete ve Anne. Ebeveynlerinin onlara her zaman yetişkin insanlarmış gibi davrandıklarını, bu nedenle erken yaşlarda bağımsız ve özgüvenli insanlar olduklarını anlatıyor üç kız kardeş.

Susan Wojcicki’nin ilk işi 12 yaşındayken kapı kapı dolaşıp üzerine baharat, meyve ve sebzelerin asılacağı kayışlar satmak olmuş. Daha sonra Harvard’da tarih ve edebiyat okuyan Susan, babası gibi akademisyen olma hayalleri kuruyordu. 1990 yılında mezun olduktan sonra gittiği Hindistan’da birkaç ay kalıp fotoğrafçılık yaptı. ABD’ye geri dönünce Kaliforniya Üniversitesi’nde ekonomi (1993), UCLA Anderson School of Management’ta (1998) yüksek lisanslarını yaptı. Fakat bilgisayarla ve teknolojiyle tanışınca bakış açısını değiştirdi, akademik kariyerden vazgeçti. Fakat hayatının aşkıyla da yüksek lisans yaptığı sırada tanıştı. Dennis Troper ile 1998 yılında evlendi.

Evinin Garajından Google Çıktı

Susan, Intel’de işe başladığı sıralarda çift, Palo Alto’da krediyle satın aldıkları eve yerleşti. İşte bu evin garajı dünyanın kaderini değiştirdi. Krediyi ödemelerine katkı olması için evin garajını iki öğrenciye kiraya verdiler. Stanford’da doktora yaparken bir şirket kuran Larry Page ve Sergey Brin isimli o iki öğrenci Susan’ın garajında harıl harıl çalışıyordu. Şirketlerinin ismini biliyorsunuz. Google!

Susan bir gün soluğu evinin garajında aldı çünkü farkında olmadan her araştırma yaparken kullandığı, nedense bağımlısı olduğu Google çökmüştü. “Neler oluyor” demeye gittiği kendi garajında yeni işini buldu. Susan, Google’ın 16. çalışanı ve ilk pazarlama müdürü olarak işe başladığında yıl 1999’du.

Google’ın bugünlere gelmesine büyük katkılar sağladı. İlk büyük adımlarından biri Google’ı garajından çıkararak büyükçe bir ofise taşımak oldu.

Google’da ilk viral pazarlama programlarının yanı sıra ilk Google Doodle üzerinde çalıştı. Google Görseller ve Google Kitaplar gibi başarılı girişimlerin geliştirilmesinde de yer aldı. Google’da Reklamcılık ve Ticaret’in kıdemli başkan yardımcılığına getirildi ve AdWords, AdSense, DoubleClick ve Google Analytics gibi reklamcılık ve analitik ürünleri yönetmeye başladı.

Rakibini Geçemiyorsan Satın Al

2005 yılında Google Videos’un başına geçen Susan Wojcicki, ücretsiz izlenebilen büyük bir video platformu yaratmayı hayal ediyordu. Rakipleri YouTube’u yakından izliyordu. Bir gün orada Çinli gençlerin yüklediği bir videoyla karşılaşınca, yeni bir platform kurmak yerine YouTube’u satın almanın daha akıllıca olacağını düşündü. 1.65 milyar dolarlık satınalma işlemi 2006 yılında gerçekleşti. Şu anda YouTube, tüm dünyadan 2 milyarın üzerinde kullanıcıyı ağırlıyor.

Google’ın 2007 yılında DoubleClick’i 2 milyar dolara satın alması fikrinin arkasında yine o vardı.

Beş Çocukla Parlak Kariyer

Böylesi parlak bir kariyeri dünyaya dört çocuk getirerek yaptı Susan Wojcicki. 2014 yılında YouTube’un CEO’su olarak atandığında doğum iznine ayrılarak beşinci çocuğunu dünyaya getirdi. O günlerde ücretli doğum izninin önemi konusunda Wall Street Journal’da kaleme aldığı yazı çok ses getirdi. ABD’nin bu konuda lider ülke konumuna gelmesi gerektiğini vurguladı. Aile ve kariyer arasında denge bulmakla ilgili olarak sürekli örnek gösterilir. Peki bunu nasıl başardı? İş ve özel hayatı birbirinden ayırmak için katı kuralları var. Hafta sonları e-maillerine bakmıyor. Çok acil olmadıkça ona mesai saatleri dışında ulaşılmasını istemiyor. 7/24 çalışmanın bir lanet olduğunu düşünüyor. Çok çalışarak yaratıcı fikirler geliştirileceğine inanmıyor. Çalışma süresinin uzunluğuna değil üretkenliğe ve yaratıcılığa inanıyor.

Çocuklarının ekran sürelerini kontrol ediyor. Çocuklarının YouTube videosu izlemesi yasak. Sadece çocuklar için olan kanalı belli bir süre izleyebiliyorlar. Ailenin akşam yemeklerinde bir arada olmasına özen gösteriyorlar ve o yemeklerde cep telefonları toplanıyor. Bir aradayken sadece sohbet ediyorlar.

İlham Veren Kadın

Google’da çalışanların 18 hafta ücretli ebeveyn iznine çıkabilmesi, anneler için özel parklar, emzirme ve bakım odaları olması fikirleri hep ondan çıktı. Cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kız çocuklarının ilgisini teknolojiye çekmeye çalışıyor.

Forbes dergisine göre 765 milyon dolar servete sahip olan Susan Wojcicki’in Amerikan vatandaşlığı yanı sıra Polonya vatandaşlığı da bulunuyor. Babasından gelen o kökü çok önemsiyor.

Susan’ın kız kardeşi Anne Wojcicki’nin Google’ın kurucularından Sergey Brin ile bir dönem evli olduğunu da hatırlamakta fayda var. 23andMe’nin kurucusu Anne’ın, Sergey Brin ile tanışmalarının vesilesi de Susan. Susan’ın eşi Dennis Troper da uzun bir süredir Google’da çalışıyor.

Time Magazine, onu 2015 yılında ‘En Etkili 100 Kişi’den biri seçti. Yine Time tarafından ‘Internetteki en güçlü kadın’ olarak nitelendirildi. 2013 yılında Adweek 50 listesinde bir numaraya yükseldi. 2015’te ise Vanity Fair’in ‘Yeni Kuruluş’ listesinde 27. sırada yer aldı. Reklamcılık alanındaki en önemli kişi olarak adlandırılan Susan Wojcicki, hem mutlu aile yaşamı hem de parlak kariyer inşa etmede örnek gösterilmesin de kim gösterilsin.