Dünya

Girdap Galaksisi M51’e Derin Bir Bakış

James Webb Uzay Teleskobu, en çarpıcı görüntülerinden birisini yakaladı. NASA öncülüğünde işletilen ve gelmiş geçmiş en iyi ve güçlü uzay teleskobu olarak adlandırılan James Webb Uzay Teleskobu, M51 (Girdap Galaksisi) galaksisini çarpıcı bir şekilde görüntüledi. Galaksi, lavabo giderinin etrafında dönen suyu anımsatan yapısından dolayı girdap diye isimlendiriliyor. Galaksinin sarmal kollar arasındaki gizli göze benzetilen ayrıntılar da görüntüde muntazam bir biçimde görülebiliyor. Galaksideki kırmızı bölgeler ise sarmal kollarda yoğunlaşan sıcak tozlardan meydana geliyor. Kollar boyunca uzanan mavi ve beyaz parlak alanlar ise yıldızların oluştuğu bölgeler. Turuncu ve sarı alanlarda yakın dönemde doğmuş yıldız kümelerinin meydana getirdiği iyonize gazlar bulunuyor.

Kentlerde Doğa Temelli Çözümler ve Küresel Isınma

Yapılan yeni araştırma şehirlerde yeşil altyapı çözümlerinin hem atmosfere salınan karbonun tutulmasını hem de karbon salımlarını azaltabildiğini ortaya koyuyor. İsviçre, ABD ve Çin’den bilim insanlarının sürdürdüğü bir araştırmada Avrupa’daki 54 şehrin altyapısının yeşillendirilmesi suretiyle kentlerin 2030 yılına kadar karbon nötr durumuna gelebileceği öngörülüyor. Araştırmada yer alan bilim insanları doğa temelli çözümlerin kentlerde birlikte uygulanmasının karbon salımlarında sistematik bir etki yaratacağını ve kaynak tüketiminin azaltılmasına katkıda bulanabileceğini belirtiyor. Avrupa Komisyonu’nun sosyal, çevresel ve ekonomik faydalar sağlayan ve doğadan ilham alan yaklaşımlar olarak tanımladığı bu model; kentlerde yağmur suyunun toprağa emilmesini sağlayan geçirgen kaldırımlar, daha fazla yeşillik ve ağaçlığın olduğu dar yollar, yaban hayatın korunduğu, yürüyüş ve bisikleti teşvik eden hoş ortamlar kurgulanması gibi örnekler içeriyor.

İnsanların daha düşük karbon salımına sahip gıdaları tüketmesi hatta üretmesini sağlayan fırsatlar da sunan modelin, kentlerde ısıyı ve soğuğu absorbe ederek mikro iklimi daha da iyileştirebileceği düşünülüyor.

Şeytan Parçacığı

ABD’deki Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi’nden Peter Abbamonte ve meslektaşları, kısa süre önce stronsiyum rutenat adı verilen süper iletken bir kristalde, şeffaf ve yüksüz parçacığın varlığını saptadı. “Pines’ın şeytanı” denilen parçacığın, yeni süper iletken malzemelerin geliştirilmesinde kullanılabileceği belirtiliyor. Araştırmada fizikçiler, stronsiyum rutenat üzerinde çalışarak elektronları ateşledi. Elektronlar geri döndükçe enerjilerini ölçtü. Buradan hareketle malzemenin içindeki plazma dalgasının momentumunu hesapladı. Stronsiyum rutenatın içinde gizlendiği tespit edilen yarı parçacığın varlığı, bu hesaplamalarla tutarlı olduğu gözlendi. Takip eden deneylerde de benzer sonuçlar tekrarlandı. Araştırmacılar böylelikle sonuna şeytan parçacığının varlığını gözlemsel olarak kanıtlamayı başarmış oldu.

Elektriği hiç direnç göstermeden ileten maddelere süper iletken adı veriliyor. Süper iletkenler, havada adeta uçarak saatte 500 kilometreden hızlı giden maglev trenleri veya uçan kaykaylar gibi yenilikçi teknolojilerin önünü açıyor. 1956’da fizikçi David Pines, farklı enerjilere sahip iki plazmanın  uyumsuz biçimde salındığında özel bir tür plazmon oluşması gerektiğini ortaya atmış, ancak şeytan parçacığı adı verilen bu plazmon türü, hiç gözlemlenememişti.

Ay’ın Güney Kutbuna İlk İniş

Hindistan, Chandrayaan-3 isimli uzay aracı ile Ay’ın kraterlerle dolu bölgesi güney kutbuna uzay aracı indirmeyi başaran ilk ülke oldu.

Hindistan’ın Andra Pradeş eyaletinden Mark III roketiyle fırlatılan Chandrayaan-3 uzay aracı, kalkıştan 40 gün 3 saat 29 dakika sonra Ağustos’ta Ay’a inişini gerçekleştirdi.  Chandrayaan-3’ün, Ay’ın engebeli güney kutbuna iniş yapmasının nedeniyse bölgede büyük miktarda su buzu bulunduğunun düşünülüyor olması. Su buzunun gelecekte mürettebatlı keşif görevleri için oksijen ve içme suyu, roket yakıtı olarak hidrojen sağlayabileceği ve Ay’da kalıcı bir üs kurulmasına yardımcı olabileceği öngörülüyor. Mürettebatı olmayan Chandrayaan-3 uzay aracında küçük bir yüzey aracı yer alıyor. Yüzey aracı Ay’ın güney kutbunda su buzunun izlerini arayacak. Hindistan, Ay yüzeyine başarıyla araç indiren dördüncü ülke oldu. Daha önce Ay’a iniş yapan uzay araçları Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler Birliği ve Çin’e aitti.

Akademi Dünyasının ChatGPT ile İmtihanı

Yapay zeka uygulamaları intihal konusunda akademik çevrede endişe oluştururken ChatGPT’ye makale yazdıran öğrencilerin basit bir hata nedeniyle yakayı ele veriyor. ChatGPT’ye yazdırılan bazı ödevlerde “Ben bir yapay zekayım” gibi ifadeler görülüyor. Bu da öğrencilerin makaleyi yazdırdıktan sonra okumaya bile gerek duymadığını ortaya çıkarıyor. Yapay zeka uygulaması geleceğe dönük tahminler yapamıyor veya siyasi yorumlarda da bulunamıyor. Bu gibi durumlarda “Ben bir yapay zekayım, gelecek tahmini/siyasi yorum yapamam” benzeri yanıtlar veriyor. Diğer yandan akademi dünyası 2022’de piyasaya sürüldüğünden beri ChatGPT’ye karşı intihal önlemleri almaya çalışıyor. Bu arada bazı kent ve ülke yönetimleri, ChatGPT’yi tamamen yasaklama yoluna gidiyor. Örneğin New York yönetimi aracın üniversite kampüslerinde kullanımını erkenden yasaklamıştı. Çin ise aracı yasaklayan ilk ülke olmuştu. Ancak Çin’de bile öğrencilerin yasağı aşarak ödevlerini ChatGPT’ye yaptırmaya devam ettiği biliniyor.

Hava Kirliliği İnsan Ömrünü İki Yıldan Fazla Kısaltıyor

Chicago Üniversitesi Enerji Politikası Enstitüsü’nün (EPIC) yaptığı araştırma, hava kalitesinin kötü olduğu coğrafya üzerinde yaşamanın insan ömrünü iki yıldan fazla azalttığını ortaya koyuyor. EPIC’in raporunda, çok küçük partiküler maddelerin (PM2.5) yol açtığı hava kirliliğinin en büyük dışsal tehdit olmaya devam ettiği vurgulanıyor. Araştırma, motorlu taşıtlar, sınai üretim ve orman yangınlarının yol açtığı hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkisinin sigara içmeye eşdeğer olduğunu gösteriyor. Kirliliğin en yoğun bölge ise Güney Asya. Bu coğrafyadaki kirlilik, yaşam süresinin beş yıldan fazla azalmasına sebebiyet veriyor. Kirliliğin en yoğun olduğu ülkeler arasında  Bangladeş, Hindistan, Nepal, Pakistan, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Ruanda, Burundi ve Kongo Cumhuriyeti yer alıyor. Hava kirliliğinde liste başı olan Bangladeş’te nüfus başına kaybedilen yaşam süresi ise yaklaşık 6.8 yıl.

Diğer yandan enstitünün yayınladığı raporda hava kirliliği standartlarının karşılanması durumunda ortalama insan ömrünün 2,3 yıl uzayabileceği de belirtiliyor. PM havadaki çok küçük parçacıklar için kullanılan partiküler maddeleri ifade ediyor. Bu maddeler 2,5 mikrometre ve daha küçük çaplı ise PM2.5 olarak adlandırılıyor.

Kaynaklar

https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/bir-superiletkenin-icinde-seytan-parcacigi-gozlemlendi-2108506
https://www.bbc.com/turkce/articles/cjldy18w44eo
https://www.haberturk.com/girdap-galaksi-james-webb-den-boyle-goruntulendi-en-carpici-goruntulerden-birisi-3618147
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/ayin-guney-kutbuna-ilk-inis-gerceklesti
https://www.space.com/india-chandrayaan-3-moon-landing-success
https://www.indyturk.com/node/654786/bi%CC%87li%CC%87m/chatgptye-yaz%C4%B1-yazd%C4%B1ranlar-%C3%A7ok-basit-bir-hatayla-yakay%C4%B1-ele-veriyor
https://www.gazeteduvar.com.tr/rapor-hava-kirliligi-omru-2-yildan-fazla-kisaltiyor-haber-1635141