Gelişmekte Olan Ülkelerin Temiz Enerji Yatırımına Daha Çok İhtiyacı Var

Paris Anlaşması’nın 2015 yılında kabul edilmesinden bu yana yenilenebilir enerji yatırımları neredeyse üç kat artmış durumda. Ancak bu yatırımların büyük bir kısmının gelişmiş ülkelere yapıldığı görülüyor. Gelişmekte olan ülkeler, elektrik şebekeleri, iletim hatları ve depolama dahil olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımları için her yıl yaklaşık 1,9 trilyon dolara ihtiyaç duyuyor.

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan 2023 Dünya Yatırım Raporu’na göre 30’dan fazla gelişmekte olan ülkenin hâlâ yenilenebilir enerji alanında büyük bir uluslararası yatırım projesi kaydetmediği görülüyor. Yenilenebilir enerji alanında en yüksek düzeyde uluslararası yatırıma sahip gelişmekte olan ülkelerde, yenilenebilir enerji yatırımları toplam doğrudan yabancı yatırımların onda biri ile üçte biri arasında yer alıyor. Sermaye maliyeti, gelişmekte olan ülkelerde daha riskli olarak görülen enerji yatırımlarının önündeki önemli bir engel olarak duruyor.

UNCTA raporu, uluslararası yatırımcıların, kamu sektörü ve çok taraflı finans kuruluşları arasındaki ortaklıkların sermaye maliyetini büyük ölçüde azaltabileceğini söylüyor. Örneğin, uluslararası yatırımcıların devreye girmesi borç finansmanını yüzde sekiz oranında düşürüyor. Çok taraflı kalkınma bankalarının (MDB’ler) eklenmesi ise bunu yüzde on oranında düşürüyor. Bu ikisini kamu-özel sektör ortaklıklarında hükümetlerle birleştirmek ise farkı yüzde 40 oranında azaltıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin çoğu sürdürülebilir enerji kaynaklarına geçiş için hedeflerini belirlemiş olsa da, sadece üçte biri bu hedefleri yatırım gereklilikleri hakkında bilgiye dönüştürüyor. UNCTAD raporu, gelişmekte olan ülkelerdeki temiz enerji yatırımları için sermaye maliyetinin düşürülmesinin ve bu ülkelerin yatırım planlaması ve proje hazırlama süreçlerinde daha fazla desteklenmesinin önemini vurguluyor.

Temiz Enerji Yatırımlarının 7 Kat Artırılması Gerekiyor

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ile yayımladığı “Gelişmekte Olan Ülkelerde Temiz Enerji için Özel Sektör Finansmanının Hızlandırılması” başlıklı raporda da temiz enerji yatırımlarının uygulanmasında kamu finansmanının tek başına yeterli olmayacağı öngörülüyor. Gelişmekte olan ülkelerin artan ihtiyacının temiz enerji kaynaklarıyla karşılanabilmesi için bu alandaki yıllık yatırımların 2022’deki 773 milyar dolar seviyesinden 2035’e kadar yıllık 2,8 trilyon dolara çıkması gerekiyor. IEA verilerine göre gelişmekte olan ülkelerde 2022’deki 773 milyar dolarlık temiz enerji yatırımının 511 milyar doları Çin’de yapıldı. Kalan yıllık 262 milyar dolarlık yatırımın 82 milyar doları Hindistan ve diğer Asya, 66 milyar doları Latin Amerika, 52 milyar doları Orta Doğu ve Avrasya, 32 milyar doları Afrika ve 30 milyar doları Güney Doğu Asya’daki gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşti.

Çin haricindeki gelişmekte olan ülkelerde ise yatırımdaki artış ihtiyacı çok daha yüksek. Bu ülkelerde, temiz enerji yatırımlarının 262 milyar dolar seviyesinden yaklaşık yedi kat artırılarak 1,9 trilyon dolara ulaşması gerekiyor. Ayrıca bu ülkelerdeki temiz enerji yatırımları için özel sektörün sağladığı finansmanın 135 milyar dolar düzeyinden çok daha yüksek seviyelere çıkarılması gerekiyor. Söz konusu ülkelerde 775 milyon insanın elektriğe, 2,4 milyar insanın ise temiz pişirme olanaklarına erişimi bulunmuyor.

Gelecekteki fiyat artışları ve dalgalanma risklerini azaltmak ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için enerji yatırımlarında büyük bir artış gerekiyor. Temiz enerji yatırımının 2030 yılına kadar 2 trilyon ABD dolarının üzerine çıkması gerektiği üzerinde duruluyor. Net sıfır emisyon senaryosunda ise bu bu rakam 4 trilyon ABD dolarının üstünde yer alıyor. Eldeki veriler, enerji sektörüne yeni yatırımcılar çekme ihtiyacını vurguluyor.

Temiz Enerji Nedir?

Yenilenebilir, sıfır emisyonlu kaynaklardan elde edilen enerji olarak adlandırılan temiz enerji; biyoenerji, güneş enerjisi, jeotermal enerji, hidroelektrik, okyanus enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen çevre dostu enerji anlamını taşımaktadır.

Günümüzde ülkeler, sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişi hızlandırmak adına temiz enerji teknolojilerini ve altyapısını benimsiyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımda bulunan ülkeler enerji verimlilik uygulamalarına da öncelik tanıyor. İklim değişikliği ile mücadele etmenin en etkin yollarından biri olarak görülen temiz enerji havayı kirletmeyen, sera gazı salınımına yol açmayan ya da doğaya herhangi bir zarar vermeyen kaynaklardan elde ediliyor.

Kaynaklar

UNCTAD (2023) World envestment report https://unctad.org/publication/world-investment-report-2023
World Energy Outlook (2022) https://iea.blob.core.windows.net/assets/9c36918e-3cf6-4bc1-86e3-038ac3314b18/WEO2022_ES_Turkish.pdf
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/cin-haricindeki-gelismekte-olan-ulkelerde-temiz-enerji-yatirimlarinin-7-katina-cikmasi-gerekiyor/2927300#:~:text=Geli%C5%9Fmekte%20olan%20%C3%BClkelerin%20artan%20ihtiyac%C4%B1n%C4%B1n,art%C4%B1%C5%9F%20ihtiyac%C4%B1%20%C3%A7ok%20daha%20y%C3%BCksek.
https://www.bestforenergy.org/temiz-enerji-i-1845#:~:text=Temiz%20enerji%2C%20yenilenebilir%20ve%20s%C4%B1f%C4%B1r,dostu%20enerji%20se%C3%A7enekleri%20dizisini%20ifade
https://www.ipcc.ch/
https://www.energy.gov/