Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumu desteklemek ve sürdürülebilir yatırımların önünü açmak amacıyla Garanti BBVA tarafından başlatılan ‘İhracatta Sürdürülebilir Gelecek’ etkinliklerinin üçüncüsü İzmir’de düzenlendi. Etkinlik kapsamında gerçekleşen “Liderler Gözünden Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Gerekliliği” paneline konuşmacı olarak katılan Arkas Denizcilik Grubu Sürdürülebilirlik Direktörü Serra Tükel, 2013 yılından bu yana emisyonlarla ilgili iyileştirmelerde bulunduklarını belirtti Yeşil yakıt tedariği konusunda bulunduğumuz coğrafyada problemler bulunduğunu söyleyen Tükel, en temel stratejilerinin kara ve liman bağlantısında iyileştirmeler yaparak yeşil koridorlarda yenilikçi çözümler üretmek olduğunu söyledi.
Arkas’ın sürdürülebilirlik süreci ile ilgili bilgi veren Arkas Denizcilik Grubu Sürdürülebilirlik Direktörü Serra Tükel, 2019’da AB Yeşil Mutabakatı duyurulduktan sonra Ticaret Bakanlığı’nın 2021’de Eylem Planı yayımladığını ifade etti. 2021 Aralık’ta AB Yeşil Mutabakat Komitesi oluşturduklarına dikkati çeken Tükel, “Denizcilik grubunda 2013 senesinden beri düzenli olarak emisyonlarımızı raporluyoruz, iyileştirmeler de sağladık. İyileştirmeleri denizde sağlasak da karada iyileştirme yapmanın önemli olduğunun bilincindeyiz. Dünyada taşınan malların yüzde 90’ı deniz yoluyla taşınıyor. Toplam emisyonların yüzde 3’üne katkıda bulunuyoruz. Toplam taşımacılığın katkısı ise yüzde 25 ve bunun çok büyük bölümü kara yolundan. En önemli stratejimiz; ortak projeler geliştirerek karayla liman bağlantısında iyileştirmeler, emisyonda azaltma sağlamak ve uzun vadeli net sıfır yeşil koridorlarda inovatif çözümler üretmek” dedi.
Yeşil Yakıt Tedariği
Deniz tarafındaki en büyük kısıtın yeşil yakıt konusu olduğunun altını çizen Tükel, bulunduğumuz coğrafyada bu yakıtların tedariğinin bulunmadığına dikkati çekti. “Gemi yatırımı dediğiniz zaman 25 sene sonrasını öngörüyor olmanız gerekiyor. Gemi yatırımlarında 25 sene sonra kullanabileceğimiz teknolojiyi öngörüyor olmamız lazım. Yakıt teknolojilerini ve tedarikini beklerken kendi içimizde altyapısal iyileştirmeleri yapmaya odaklandık” şeklinde konuşmasını sürdüren Tükel, pandemi sürecinde limanlarda verimliliğin düştüğünü söyledi. Tükel, “Pandemi öncesinde emisyonlarımızı yüzde 26’ya kadar iyileştirmişken bu oran maalesef yüzde 20’lere kadar geriledi. Kullandığımız bütün programlar, rota optimizasyonları, kirliliği önleyici boyalar, piyasada var olan neredeyse tüm teknolojileri operasyonel ve teknik anlamda gemilerimizde kullanıyoruz. 2023 sonu itibariyle E Sınıfı’na düşecek herhangi bir gemimiz yok. Bu iyileştirmelerde 2024’e kadar olmayacağını öngörüyoruz. Fakat en önemli kriter yeşil yakıtların devreye girmesi ve limanların demir yolu bağlantılarının kurulmasıdır” değerlendirmesini yaptı.
“Tedarik zinciri ve taşıma firmaları üzerinde baskı söz konusu”
Tedarik zinciri ve taşıma firmaları üzerinde baskının söz konusu olduğunu da dile getiren Tükel, “Dünyada global konteyner kapasitesinin artışıyla birlikte navlunlarda aşağı yönlü hareket başladı. Yeşil yakıta dönüş, daha çevreci bir taşımacılık için hız kesmek, yüksek maliyetli yakıta dönmek söz konusu. Bu da çok ciddi bir mali yük ortaya çıkarıyor taşıma firmaları için. Yükleyiciler ne kadar bu farkı ödemek isteyecek, bunun üzerine üretim yapım firmalar için başka ağır yükler de söz konusu.
Lojistik maliyetinde daha fazla maliyet devreye girdiğinde ciddi bir sıkıntıya girebiliriz. Burada üretimin durmaması ve ihracatçının iş yapabiliyor olması lazım” biçiminde konuştu.
“Liderler Gözünden Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Gerekliliği” panelinin diğer konuşmacılarını Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkanlığı’ndan İklim Değişikliği Uzmanı Okan Uğurlu ile Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Levent Kurnaz oluşturdu.
‘İhracatta Sürdürülebilir Gelecek’ etkinlikleri daha önce İstanbul’da ve Gaziantep’te düzenlenmişti.