Arkas Akademi tarafından geliştirilen proje kapsamında oluşturulan A-Live yazar grubu üyeleri, her ay farklı temadaki konularıyla Arkaslılar ile buluşuyor. Arkas News, bu yazılardan en çok okunan içeriği her yeni sayısında kendi okuyucusuyla buluşturuyor. Bu sayımızda, “Mitolojide Arkas” başlığıyla Ahmet Samet Ünal’ın kaleme aldığı metni sizlerle paylaşıyoruz…
Yazar: Ahmet Samet Ünal
Hepimiz için Arkas isminin taşıdığı anlam ve amaç belli; bir şekilde kapısından girip tanıştığımız, hayatlarımızın önemli bir parçası olan, sadece iş anlamında değil Arkas Akademi ve benzeri birimleri sayesinde hayatımızın anlamına farklı değerler de katan, eğitim ve gelişim açısındanda faydalar sağlayan, hep birlikte bir ucundan tutup büyütmeye çalıştığımız, sınırları aşıp bir marka haline gelmiş olan, denizcilik, lojistik, sanat, spor, turizm vb. alanlarda hedefi her zaman en iyisi olmak için çalışmak olan bir kuruluş olarak özetleyebiliriz. Bu yazıda ise bunlardan tamamen bağımsız olarak Arkas isminin mitolojideki hikayesini öğreneceğiz.
Altı bölümden oluşan Anadolu Tarihi ve Anadolu Medeniyetleri yazı dizisinin ardından bu yazı ile beraber arkeoloji ve tarih alanında yeni bir yazı dizisine geçiş yapmak istedim. Arkeoloji ve tarihe merakı olanlar için ilgi çekici ve keyif verici olabileceğini düşündüğüm bir konu olan mitolojiyi bu yüzden seçtim. İnsanın yaratılışı ve hayatı anlamlandırma çabalarından biri olan Mythos konusuna ise hepimiz için oldukça manidar olan mitolojideki Arkas karakterinin hikayesi ile başlamak istiyorum.
Yunanistan’daki Arkadya bölgesinin kralı Lykaon’dur. Lykaon’un Kallisto adında güzel bir kızı vardır ve Kallisto yalnızca Artemis’in maiyetinde bir peridir. Ancak Kallisto’nun güzelliğinden etkilenen Tanrı Zeus Artemis’in kılığına girer ve Kallisto ile birlikte olur. Bu birlikteliğin sonucunda Arkas adında bir de çocukları olur. Bunu öğrenen Zeus’un kıskanç karısı Hera, Kallisto’yu bir ayıya dönüştürür. Hera’nın öfkesinden çekinen Zeus Arkas’ı büyütmesi için Hermes’in annesi Maia‘ya teslim eder. İleride bir gün avcılıkla uğraşan Arkadya’nın kralı Arkas, ormanda ava çıkar. Ya bir rastlantı sonucu ya da kıskanç Hera’nın bir oyunu sonucu Arkas ve annesi karşılaşır. Hera tarafından uzun zaman önce ayıya dönüştürülmüş olan annesi Arkas’ı görünce onu kucaklamak üzere heyecanla ona doğru koşar. Fakat onun annesi olduğunu bilmeyen Arkas, ondan kaçarken Zeus’un tapınağına girer ve annesine karşı tam yayını germişken olanları Olympos’tan izleyen Zeus, Arkas’ın Kallisto’yu vurmasını engeller ve daha sonra hem Kallisto’yu hem de Arkas’ı göğe alır ve onları birer yıldıza çevirir. Bundan böyle büyük ve küçük ayı yıldızları olan Ursa Major ve Ursa Minor olarak anılan takımyıldızlarına dönüşürler. Fakat Zeus’un eşi bu durumu da kıskanır ve deniz tanrısı Okeanos’tan ve deniz tanrıçası Tethys’ten yıldıza dönüşen Kallisto’nun asla deniz sularında yıkanmamasını ister. Bu sebepten dolayıdır ki büyük ayı asla batmaz.
Zeus ve Kallisto birlikteliğinden doğan Arkas’ a gelecek olursak; Arkas, 15 yaşına kadar çok çileli bir hayat geçirmiştir. Arkas Maia’nın elinden dedesi Arkadya kralı Lykaon’a verildiğinde başına geleceklerden habersizdir. Günün birinde Kral Lykaon Zeus’u sınamak istemiştir. Torununu, yani Zeus’un oğlu Arkas’ı parçalamış ve Zeus’un sofrasına sunmuştur. Tanrıların tanrısı Zeus’u kandırmaya cüret eden Lykaon elbette bunu başaramamıştır. Zeus Lykaon’un yaptığı bu oyunu anlayarak büyük bir öfkeyle sofrayı devirir ve ardından sofraya yıldırımlar yağdırarak yeri göğü inletir. Arsızlık yapan Lykaon’u bir kurda çevirerek cezalandırır. Kallisto’dan olma oğlu Arkas’ın ise parçalarını birleştirerek oğlunun yeniden hayata dönmesini sağlamıştır.
Yunan mitolojisine göre Arkas, avcı ve Arkadya’nın kralıdır. İnsanlara ekmek pişirme ve okuma sanatını öğretmesi ve de Arkadya’da tarımı yayması ile tanınırdı.
Ben yazarken büyük bir keyif aldım. Umarım sizler de okurken hoşça vakit geçirmişsinizdir.