Türkiye’nin de Onayladığı “Paris İklim Anlaşması” Ülkelere Yeni Sorumluluklar Getiriyor

Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelede tarihsel bir dönüm noktası olarak görülüyor. Kyoto Protokolü’nün yürürlük süresi (2020’de sona erdi) göz önünde bulundurularak 2015’te kabul edilen anlaşma; temiz enerjiye geçişte tüm dünyaya yol göstererek ilgili tüm politik kararlarda, iş ve yatırım davranışlarında değişikliğe gidilmeyi zorunlu kılıyor. Ekim ayında anlaşmayı onaylayarak iklim değişikliği ile mücadelede kararlı bir tavır ortaya koyan Türkiye, şimdi verdiği taahhütleri yerine getirmek için yol haritası belirliyor.

İklim değişikliği konusundaki ilk çok uluslu anlaşma özelliğine sahip Paris İklim Anlaşması, küresel ısınmanın 2 derecenin altında tutulması ve mümkün olduğunca 1,5 derece ile sınırlandırılmasını öngörüyor.  Kanunen bağlayıcı olacak şekilde yapılandırılması ve bütün ülkelerin alınan kararlarda ortak hareket etmek amacıyla yola çıkması, Paris İklim Anlaşması’nı benzerlerinden farklı bir konuma taşıyor. Anlaşma, iklim değişikliği ile mücadele, uyum ve düşük karbonlu ekonomik yaklaşımlar açısından oldukça kritik unsurlar içeriyor. Oy birliği ile kabul edilmiş olması da bu hassas önemi gösteriyor. Anlaşma, oldukça iddialı bir hedef olarak ortaya konan dünyanın sıcaklık artışının sınırlandırması hedefinin hayata geçirilmesi için de maddi kaynakların oluşturularak doğru şekilde yönetilmesini, gerekli ülkelere ve alanlara aktarılmasını içeriyor.

Türkiye, 2030’a Kadar Sera Gazı Emisyonunu Yüzde 15-17 Azaltacak

Anlaşmaya 22 Nisan 2016’da New York’ta imza koyan Türkiye, beş yıl sonra 6 Ekim 2021’de TBMM(Türkiye Büyük Millet Meclisi)’nin onayıyla iklim değişikliği ile mücadelede istikrarlı bir tutum sergileyeceğini tüm dünyaya duyurdu. Türkiye, anlaşma gereğince verdiği taahhütleri iyileştirmek, kömür ve kömüre dayalı enerjiden çıkış için bir takvim belirlemek ve enerji dönüşümünü yerine getirmek için bir yol haritası oluşturuyor.  Bu kapsamda, 2030’a kadar sera gazı emisyonunun yüzde 15-17 aralığında azaltılmasını  hedefliyor.

Paris İklim Anlaşması’nın Genel Özellikleri

Küresel ısınma ile ilgili verdiği net mesajla birlikte Paris İklim Anlaşması’nın genel özelliklerine bakılacak olursa şu unsurlara sahip olduğu görülüyor:

  • Anlaşma; tüm paydaşlara, yatırımcılara, işletmelere, sivil toplum örgütlerine ve politika yapıcılara temiz enerjiye küresel olarak geçişin vazgeçilmez olduğuna ilişkin açık bir mesaj yolluyor.
  • Tüm emisyonların yaklaşık % 98’inden sorumlu 189 ülkenin sunduğu ulusal iklim planlarıyla birlikte, iklim değişikliği ile mücadele gerçek bir küresel çaba oluşuyor.
  • 2023 yılından itibaren taraflar, emisyon azaltımı, uyum ve destekler konularındaki ilerlemeyi değerlendirmek üzere, her beş yılda bir “küresel durum değerlendirme” zirvelerinde bir araya gelecek.
  • Tarafların sundukları katkılara ilişkin hedeflerini yerine getirmelerini amaçlayan yasal yükümlülükleri bulunuyor. Bu sebeple ülke yönetimleri yurt içi azaltım önlemlerini devam ettirmek zorunda kalıyor.
  • Anlaşma, iki yılda bir sera gazı envanterlerinin ve ulusal gelişmelerin takibinin yapılması dahil ciddi bir şeffaflık ve sorumluluk çerçevesi getiriyor.
  • Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine bağlı olarak gelişen kayıp ve zararlara ilişkin ihtiyaçları ortaya koymaya yarayacak büyük bir dayanışma paketi sunuyor.
  • Uyum konusu, Paris Anlaşması ile ilk defa kapasite geliştirme, iklim değişikliğine direnç ve iklim değişikliğinden etkilenebilirlik konularını içerecek şekilde bir küresel hedef olarak beliriyor.

2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris İklim Anlaşması, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo-ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedefliyor. Uzun vadede global sıcaklık artışının 2°C’nin olabildiğince altında tutulmasını öngören anlaşmayla fosil yakıt kullanımının azaltılarak, yenilenebilir enerjiye geçişin daha da hızlandırılması amaçlanıyor. Anlaşma, tüm insanlığa yeni sorumluluklar yüklerken, bu konudaki vaatlerin yapılması konusunda getirdiği zorunluluklarla da toplumların önünde duruyor.

Kaynaklar

AB Türkiye Delegasyonu (2018), Geleceğe Dair: Paris İklim Anlaşması, s.3.
BİTLİS Melis (2016),  Önlenemeyen Gerçek: İklim Değişikliği, TSKB-Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, Escarus – Sürdürülebilir Danışmanlık, s:1-2.
BOZOĞLU Baran (2018), Paris İklim Anlaşmasi Kapsaminda Türkiye’nin Erken Uyari Sistemine Dair Yapmasi Gerekenler, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Çevre Bilimleri Anabilim Dalı, s.65-66.
BBC TR (2021), Reuters: Türkiye’ye Paris İklim Anlaşması Hükümlerini Uygulaması Için 3,1 Milyar Euro Kredi Verilecek.     https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-58917278
CUMHURİYET (2021) Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı Onayladı, Atılacak Adımlar Bekleniyor
https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/turkiye-paris-iklim-anlasmasini-onayladi-atilacak-adimlar-bekleniyor-1875080
Dışişleri Bakanlığı (2021), Paris Anlaşması  https://www.mfa.gov.tr/paris-anlasmasi.tr.mfa
TİM (2021), Paris İklim Anlaşması TBMM’de Kabul Edilerek Yürürlüğe Girdi, Türkiye İhracatçılar Meclisi.
https://tim.org.tr/tr/duyurular-paris-iklim-anlasmasi-tbmmde-kabul-edilerek-yururluge-girdi