Çevreci yaklaşımları ve sürdürülebilirliği ön planda tutan Arkas Denizcilik, deniz ekosisteminin korunmasına yönelik attığı adımlara yenilerini ekliyor. Filosunda, balast suyu arıtma sistemi uygulanan gemi sayısını büyük oranda artıran şirket, bu sistemi yakın zamanda tüm gemilerine kurmaya hazırlanıyor.
Balast suyu denizcilik operasyonlarının güvenli ve verimli olmasını sağlamakla beraber içerisinde taşınan deniz canlılarının miktarına bağlı olarak ekolojik sorunlara yol açabiliyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de deniz ekosisteminin korunmasına yönelik adımlar atmayı sürdüren Arkas Denizcilik, son dört yılda balast suyu arıtma sistemi kurulan gemi sayısını tüm filoda yüzde 75’e yükseltti. Şirket, arıtma için filosunda Alfa Laval PureBallast Sistemi’ni tercih ediyor.
Arkas Denizcilik Başkan Yardımcısı Ali İbrahim Kontaytekin konuyla ilgili verdiği bilgide, “Denizlerde ekosistemin korunması çevreci yaklaşımlarla mümkün. Biz uluslararası sözleşmelere de uygun olarak bu konuda üzerimize düşeni filomuzda uyguluyoruz. Gemilerde balast suyunun kontrolü ve yönetimine ilişkin imzalanan uluslararası sözleşme gereği sistem kurulumlarımızı sürdürüyoruz. Şu anda filomuzun %75’inde kurulumu tamamladık. Kısa bir zaman içerisinde de tüm gemilerimize balast suyu arıtma sistemini uygulamış olacağız” dedi.
Balast Suyunun Kontrolü ve Yönetimi
Genel anlam olarak balast, bir cismin dengesini sağlamak ya da onu ağırlaştırmak amacı ile kullanılan her türlü nesneyi ifade ediyor. 1800’lü yılların başlarında gemilerde balast ağırlığı kuru balast alımıyla sağlanıyordu. Ancak bu yöntem, efektif olmayışı ve zaman kaybına yol açması nedeniyle terk edildi. 1800’lü yılların sonlarına doğru deniz suyu balast olarak kullanılmaya başladı. Fakat zamanla balast suyunun çevreye zarar verdiği anlaşıldı. Araştırmalar, gemilerin balast tanklarına alınan balast suyu ile her gün yaklaşık 7.000 canlı türünün farklı ekosistemlere taşındığını gösteriyor. Bu canlılar girdikleri yeni ekosistemlerde ekoloji, ekonomi ve insan sağlığı üzerinde tehditler oluşturabiliyor.
Balast tanklarındaki su ile taşınan zararlı sucul istilacı türlerin verdikleri zararların boyutlarının ciddi olduğunun farkına varılması ile pek çok düzenleme ve çalışma yapıldı. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından 2004 yılında üye ülkelerin imzasına açılan ve 2017’de yürürlüğe giren Gemi Balast Suları ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Hakkında Uluslararası Sözleşme (BWMC) ile balast suyu arıtma sistemlerinin gemilerde kullanılması zorunlu hale geldi. Sözleşme, gemilerin balast sularını kontrol edip yönetebilecek bir planı bulundurmalarını gerektiriyor.
Kaynaklar
AKDOĞAN Habip (2018), Gemi Balast Suyu Arıtım Cihazlarının Tıp Onay Testlerinin Ülkemizde Yapılmasının Sağlanması ve Getirisinin Analizi, Denizcilik Uzmanlığı Tezi, Ulaştırma, Denizcilik Ve Haberleşme Bakanlığı, s.1-8.
BİLGİN GÜNEY Ceren (2018), IMO Balast Suyu Sözleşmesi’ne Göre Gemilerde Balast Suyu Yönetimi ve Güncel Değişiklikler, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Dergisi, Sayı 12.
VURAL Gülçin, YONSEL Fatma (2015), Balast Suyu Arıtım Sistemlerinde Mevcut Durum,
İstanbul Teknik Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Dergisi Sayı:4.