Bugünler kendimiz ve çevremizin sağlığı için #EvdeKal’mak durumundayız. Şimdilik #HayatEveSığar diyoruz ancak bugünler bittiği zaman yapabileceğimiz yeni programları planlamak, hayal kurmamızı sağlayan yollar, zamanımızı daha keyifli geçirmemize yardımcı olabilir. Biz de size bir öneri olarak, son yıllarda çok ilgi çeken İzmir ile Çeşme arasındaki Urla’yı daha geniş bir perspektiften sunabiliriz.
İyonlar, Persler, Romalılar tarafından vazgeçilmez kabul edilen nadide bir belde Urla… Bu güzel beldede iki gününüz olsa… Ne yenir, ne içilir, nerelere gidilir, neler keşfedilir sizin için derledik. Programı da istediğiniz gibi düzenlemek size kalmış…
1.Gün
Ünlü şair, oyun ve roman yazarı Necati Cumali’nin Evini ziyaret ediyoruz. Yaşar Kemal’in ‘’ Yaşlanmaz Şair Çocuk’’ dediği Necati Cumali 1921’doğdu. 2001 yılında ise karaciğer kanserine yenik düşerek İstanbul’da hayata veda etti.
Ölümünden sonra yine aynı yıl ‘’ Büyük Şair Ödülü’ne değer bulundu. Ödül eşine verildi. ‘Beni En Sevdiğin Halimle Hatırla’ diyen yazar tam bir Urla aşığıdır. Ünlü yazarın evini, kütüphanesini ziyaret edip ilham bulduğu anılarını gözlemlemek sizleri çok başka duygulara taşıyacak.
Sanatın İçine Dalın
Otantikliğini kaybetmemiş ve Urla’ya çok yakışan Sanat Sokağı’nda yürüyüş yapmak size inanılmaz keyif verecek. Çok uzun bir sokak olmasa da antika ve el emeği ile ilgili her şeyi bulabileceğiniz cadde, yürürken kulağınıza gelecek Küba ve Jazz müziklerine hazır olun. Burada dileyen misafirlerimiz antika, el yapımı standlardan alışveriş yapabilir. Dileyenler Jazz müziği eşliğinde bir kahve molası da verebilir. Ün yapmış ve sadece burada tadabileceğiniz Lavantalı dondurma veya kendine has kek çeşitlerini denemek için İrmik Hanım Pattiserie yine bu cadde üzerinde yer alır.
Urla’da yaşayan, vefat ettikten sonra oturmuş olduğu İskele Mevkii’ne defnedilen ünlü sanatçı Tanju Okan anısına yapılmış ve içinde heykeli barındıran Tanju Okan Parkında biraz mola verebilirsiniz. Park 2017 yılında Urla belediyesinin katkılarıyla tamamen yenilenmiş.
Dünyaca Ünlü Yunan Şair Yorgo Seferis ;
Şimdi bir İzmir sevdalısı olan dünyaca ünlü şair Yorgo Seferis’in yaşadığı ve günümüzde içerisinde restaurant, otel ve sanat galerisi barındıran Yorgo Seferis sokağına gidebilirsiniz.
Yorgo Seferis Kimdir?
1900 yılında İzmir’de doğan şair Çağdaş Yunan şiirinin en büyük ustalarındandır. Yorgo Seferis’ çocukluk yıllarını kışları İzmir’de, yazları ise Urla’da geçirdi. Tam bir İzmir ve Urla aşığıdır. Yaptığı söyleyişilerde ilham kaynağının da İzmir ve Urla olduğunu söyler usta şair. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte babası, ailesini de yanına alarak Atina’ya göç etti. İşte o zaman başladı hasret Seferis için. Bu hasret unutulmaz dizelerin sahibi Nobel Ödüllü bir şair yarattı. Yıllar sonra İzmir’de yaşadığı evinin yıkılıp yerine kocaman binalar yapıldığını, Urla’daki evinin ise bir harabeye döndüğünü gördüğünde Seferis şu dizeleri yazdı..
“Nasıl ki kalkar, doğup büyüdüğün şehre gidersin bir gece ve bakarsın temelinden yıkılıp yeniden kurulmuş o şehir ve yakalamaya çalışırsın geçen yılları onları yeniden bulmanın umudu içinde. ”
Öğle Yemeği Alternatifleri;
Hiç Lokanta Ve Tadım Atölyesi : Mevsimine göre değişen menüleri ortak akılla yaratan ve şarküteriden ekmeğe tüm ürünlerini kendi üreten bir mutfaktır.
Levan Urla: Dilerseniz zeytinyağlı dilerseniz odun ateşi ve güveçte yapılan etleri tercih edebilirsiniz.
Beğendik Abi: Yemek seçimini yaparken zorlanacağınız. Muhteşem Ege yemeklerini yiyebileceğiniz bir mutfak, bir esnaf lokantası…
Fırın Vourla: İlk önce ortamı sizi büyüleyecek sonra tadacağınız eşsiz tadımlar. Özlem Hanım ve ekibinin samimi mutfağını mutlaka tecrübe edin.
Malgaca Pazarı ve Arasta
Dükkanları tarih kokan bir yer Malgaca pazarı ve Arasta. Geçmişten günümüze tüm değişikliklere ve kentleşmeye rağmen yaklaşık olarak iki asırdır hala daha varlığını sürdürüyor. Huzur duyarak gezeceğiniz bu pazarda halen devam eden ve nesilden nesile devrolan meslekleri el işçiliklerini görebileceksiniz. Adeta 1950-1960 yıllarındaymış gibi nostaljik bir esintiyle yapacağımız bu turdan inanılmaz keyif alacaksınız. Dünyada başka örneği olmayan bir şekilde iç içe inşa edilen Arasta ve Malgaca Pazarı’ndaki otantik görüntü, sizi huzura kavuşturmak için bekliyor…
Kara’dan ‘Rastgele’ Deyip Ayrılabilirsiniz…
Urla’da öğle yemeğimizi aldıktan sonra sıra en keyifli aktivitemize geldi. Çok eğlenip yine çok güzel zaman geçireceğimiz aktivitemiz ‘’ Balık Avı Turu’’ evet yanlış duymadınız. Bir balıkçı teknesiyle Urla koylarında balık tutabilirsiniz.
Büyük balık avı mı? Küçük balık avı mı? Siz sadece buna karar vereceksiniz. Kaptanınız tercihinize göre sizi Urla’nın en güzel koylarında avlanmaya götürecek. Elbette öncesinde av hazırlığı için malzeme alışverişiniz olacak.
Balık Avı Hakkında Kısa Bilgiler;
En zoru Levrek Avı’dır ; Çünkü kendisi tam bir şüphecidir. Farklı bir şeyler sezdiğinde ya da gördüğünde peşini bırakmayan ama hemen de öyle oltaya gelmeyen bu balığı yakalamanın en pratik yollarından biri rappala adı verilen sahte yemden geçiyor. Eğer rappala kullanmak istemezseniz izmarit ya da daha küçük herhangi bir balığı levreği yemlemek için kullanabilirsiniz. Çünkü levrek, neredeyse her türlü küçük balığı yem olarak pek bir seviyor.
Kefal avlanmak için ekmeği oltaya nasıl taktığınız önemli; Kefal genel olarak çoklu iğne takımı kullanılarak avlandığında tekli iğne kullanımına göre çok daha kolay avlanır. Avlanmaya başlamadan önce dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri, yem olarak ekmek kullanıyorsanız ekmeği, iğnenin ucuna tamamen yapıştırmamak, iğneyi boşta bırakacak şekilde ekmeği takmaktır. Eğer ekmek, iğneye yapışık olursa balığı yakalamanız oldukça zorlaşır. İğne boşta kalacak şekilde taktığınız ekmekse zaten sizin yapmaya çalıştığınız etkiyi yapacak, suya girince şişerek iğneyi kapatacaktır.
Bu muhteşem balık av turunuzu tamamladıktan sonra konaklama yapacağınız otele doğru hareket edebilirsiniz.
Nerede Kalınır?
Ayşe Hanım Konağı: Ev ortamı sıcaklığı ile konforlu 10 adet lüks ve 1 adet VIP odası ile toplam 5 dönüm arazi üzerinde kurulu eski konak havasını yaşayacağınız butik bir otel…
Beliz’i Boutique Hotel: Dağın, denizin, toprağın,havanın,doğanın ruhunuzu dinlendiren kokusunu içinize çekin, bütün bu güzellikleri iyi bir uyku ile taçlandırın diye…
Manej Urla: Başlangıçta atların konakladığı kerpiç yapının, doğa dostu bir konaklama deneyimine ev sahipliği yaptığı 11 adet Manej Oda ve 1 adet Manej Suit’ten oluşan konsept oteldir..
Narimor Urla Butik : İsmini otelin bahçesindeki mor nardan alan eski bir Urla evidir. Çağın teknik olanaklarıyla özüne dokunmadan en iyi mimarlar tarafından yenilenen Narimor’un üçü avluda 6’sı ana binada 9 odası var..
Maıson Vourla Hotel : Urla İskele’nin merkezinde 20 adet odası ile siz değerli misafirlere hizmet veriyor. Teras katında bulunan restaurantında deniz manzarası eşliğinde yapacağınız açık büfe kahvaltıdan çok keyif alacaksınız..
Peki Ya Akşam Yemeği?
Od Urla : Ünlü şef ve işletmeci Osman Sezener mutfağından zeytin ağaçlarının arasında mevsimine uygun sebzelerle pişirilmiş muhteşemler lezzetleri tadabilirsiniz.
Urla Vino Locale : Bir Şef mutfağı olarak sınırlı sayıda masasıyla hizmet veren Urla ve çevresinde, yerli üreticilerden aldıkları taze sebze ve meyveler Urla Vino Locale mutfağında harmanlanıyor..
Manej Masa : Ünlü şef ve işletmeci Sedat Arslan mutfağından…
Yengeç Restaurant : 28 tanesi misafir önerisiyle yapılmış 110 Çeşit meze sunumu…
Akın’ın Yeri Özbek : Burada sadece meze dolabına bakarak görsel şölen yaşayabilirsiniz…
Köyce Teras Rest : Köyce bir mutfak, köyce bir mekan, köyce bir alışkanlık…
2.Gün
Bağ Gezimiz Başlıyor !
Tam gün doğada olup şarap tadımları, bağ ve mahzen gezileri ile yeni bilgiler edinip sadece Urla’ya özel lezzetler tatmaya ne dersiniz?
Bir gününüzü salkım salkım üzümlerin içinde gezinerek, asmalardaki o üzümlerin nasıl şaraba döndüğünü yerinde öğrenerek ve sonra da o şarabın tadına bakarak geçirmek ister misiniz? O zaman Urla Bağ Yolu tam size göre. Haydi başlayalım…
Kısa Bilgi…
Derler ki; Roma İmparatorluğu zamanında Urla’nın şarabı o kadar meşhurmuş ki, kendi şarapları rekabet edemediği için Roma İmparatoru Domitianus Urla bağlarının yakılmasını emretmiş. Neyse ki sonra şaraba kıyamayanlar imparatoru vazgeçirmeyi başarmışlar…(Alıntıdır)
Urla Şarap Bağları
Kırmızı, Rose ve Beyaz şarap üretimi yapan Urla Şarapçılık hacim olarak bölgedeki en büyük üretici. Senede 300 bin şişe’ye yakın üretim yapıyorlar. 9 ayrı çeşit şarap üretiyorlar. Yörenin üzümü olan Bornova Misketi ile tatlı şarap tercih edenlerin sevdiği bir şarap. Ayrıca yerel bir üzüm olan Urla Karası ile İtalyan bir üzüm olan Nero d’Avola ile yaptıkları harman da özel şaraplarından. Urla şarapçılık’da sadece burada tadabileceğiniz URLA KARASI şarabı bulunmaktadır. İşletmenin sahibi Can Ortabaş’ın bölge halkıyla beraber araştırıp bulmuş olduğu bir üzüm kökünü önce DNA araştırması için yurt dışında üniversitelere gönderiyor.
Hiç bir üzüm kökü ile benzerliği olmayan bir sonuç alıyorlar. Türkiye’de Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK ortak proje kapsamında araştırıp bu kökün apayrı bir üzüm kökü olduğunu ortaya çıkarıyor.
Can Ortabaş bu yeni üzüm köküne Urla Karası ismini veriyor. Hali hazırda Urla Karası şarabı premium olarak üretiliyor. Bünyelerinde ayrıca Uzbaş tarım ve organik üretimde bulunmaktadır. Mevsimine göre hurma veya organik reçel tadımları da yapılabilmektedir. Ayrıca Urla Şarapçılık Avrupa’nın en büyük palmiye çiftliğine sahiptir.
Usca Şarap Bağları
Usca organik şarap yapan butik bir şarap evi. Senede 20 bin şişe üretiyor. Sadece bu bağlarda bulunan Foça Karası buraya özgü antik üzümdür. Foça karası kırmızı şarabını deneyebileceğiniz tek yer burasıdır. Ayrıca yine yerel bir üzüm olan Bornova Misketi ile yapılan beyaz şarapları tadabilirsiniz.
Usca Şarapçılık ismini US (akıl) kökünden almaktadır. Tüm şaraplarının üzerinde bir numara bulunuyor Ve o numaraya denk gelen bir Shakespeare Sonnet’ı yazar. Sonnet içtiğiniz şarabın tadına ve hikayesine uygun olarak özel olarak seçilmiştir.
Ayrıca şişe üzerindeki etikette içmiş olduğunuz şarabın kaç adet üretildiği ve içmiş olduğunuz şarabın kaçıncı şişe olduğu bilgisi yer alır.
Tüm bağ gezisinde olduğu gibi Usca’da da şarap tadımı yaparken üzüm karakterinden yemek eşleşmelerine kadar tüm faydalı bilgileri alabilirsiniz. Usca Şarapçılık Fransa’da bir çok üretici gibi Şato tipi üretim yapan bir bağdır. Tesise girdiğimiz zaman önce tadım salonunda şarapları tanıyıp, tadım yapabilirsiniz. Sonra dış alandan gezinize başlayarak sezonuna göre (mayıs ile temmuz arası) asmalarında üzümleri görüp, imalat sürecinin anlatımlarını dinleyebilirsiniz. Gezinizi fıçı ve şişelerde bekletilen mahzenle sonlandırabilirsiniz.
Mozaik Şarapçılık
Şarap markalarının ismi Mahrem.
Bu ismi İşletmeci Melis Hanım ve Eşi Ali Bey özellikle koymuştur. Evlendikten sonra çıktıkları dünya turunda İtalya’da bir şarap evi ile tanışıp buraya yatırım yaparak şarap üreticiliği yapmak istiyorlar.
Melis Hanım’ın babası Arif Bey bu yatırımı Urla’da yapmalarını istiyor ve Arif Bey’in zaten var olan at çiftliğinde şarap üretimine başlıyorlar. Ali Bey ve Melis Hanım diyorlar ki; “Burası bizim evimiz, bağımız ve ürettiğimiz şaraplarımız bizim çocuklarımız gibidir.
Gelip şaraplarımızdan tadım veya alım yapan misafirlerimiz aynı zamanda bizim mahremimizi paylaştıklarımız, evimizi açtıklarımızdır.” Bu nedenle marka isimlerini Mahrem koyuyorlar. Şaraplar üzerinde marka özel dizayn edilerek yazılmış.
Belirttiğimiz gibi burası aslında büyük bir at çiftliğidir. 200’ün üzerinde at bulunuyor. Atların tamamı yarış atı. 2019 Gazi koşusunda 1. olan Last Romans da bu çiftliktedir. Dolayısıyla burada at binme aktivitesi yapılamıyor. Yarış atlarının çoğu İngiliz ve Arap atından oluşmaktadır. Atların serbest koşularını seyrederken çok keyif alacağınızı sizlere taahhüt ediyoruz.
Burada tadacağınız şaraplar yıllanmış şaraplardır. Evet doğru duydunuz! 18 ay meşe fıçılarda bekletildikten sonra şişelenip 5 yıl mahzende yıllandırılmış şaraplar damağınızda inanılmaz bir tat bırakacak. Şu an tadım yaptırılan şaraplar 2011 ve 2012 yıllarına ait.
Bağda 7 adet kırmızı, 1 adet beyaz olmak üzere toplamda 8 çeşit şarap üretimi yapılmaktadır. Şarapların çoğu melez üzümlerden yapıldığı için yapacağınız tüm tadımlar buraya özel olacaktır. Türkiye’de ve dünyada ilk defa denenmiş Ekiigaina üzüm şarabı tadacağınız şaraplar arasında olsun…
Tadım salonları çok büyük bir alandan oluşmuyor. Şirin ve samimi bir ortamda tadımlar yapıp sonra dilediğiniz kadar çiftlikte gezip atların özgür koşularını hayranlıkla izleyeceksiniz. Her sene İngiltere’de yapılan Deconter şarap yarışmasında Syrah şarabı tam 91 puan almıştır. Bu yarışmaya dünyanın her yerinden üretici katıldığını hatırlatmak isteriz. Ayrıca Syrah dünyada alınması gereken ilk 50 şarap listesinde yerini almıştır.
Urlice Şarap
Şimdi Urla’da kurulan ilk şaraphaneye gidebilirsiniz..
İşletmecisi Reha Bey ve eşi Bilge Hanım uzun yıllar Amerika’da yaşadıktan sonra doğup büyüdükleri İzmir’e dönüp Urla’da en çok sevdikleri işi yapıyorlar.
Neredeyse tüm misafirler ile sohbet edip zaman geçirmeye özen gösteriyorlar. Yılda sadece 13.000 şarap üreten şirin butik bir şaraphane. Doğal ve şık bir mahzenleri var.
Bağ yolu gezinizde yemek yiyebileceğimiz tek şaraphane Urlıce Şarapçılıktır. Burada değişik pizza çeşitlerini seçerken aynı zamanda pizzanızın hangi şarap ile eşleşeceğini de öğreneceksiniz. Pizza dışında dana kaburga menüsünü de tercih edebilirsiniz.
40 dönüm bağ üzerine kurulu olan Urlıce şarapçılık 1 beyaz, 3 kırmızı şarap olmak üzere 4 ayrı üretim yapıyor.
MMG Şarap Bağları
Tadımlarınızı şöminenin yanında ve plaktan jazz dinleyip vadi manzarası izleyerek yapacağınız eşsiz bir yer. Yapacağınız bağ ve mahzen gezisi aklınızdan hiç çıkmayacak.
MMG Şarapçılık’ın işletmecisi Metin Güner. Emekli olduktan sonra içindeki bu tutkuyu ailesiyle birlikte yapmaya karar verip bu bağı alarak en sevdiği işi yapıyor.
En iddialı oldukları şarapları olan Bornova Misket’i mutlaka burada tatmalısınız. Burada üzüm hasatları gece yapılıyor. Üzüm’ün şaraba dönüşmesi için belli bir ısı oranın altında olması gerekiyor. Bu nedenle gündüz yapılan hasatlar da önce soğutma işlemi yapılır. Bu da bazen üzüm içerisindeki şeker oranın değişmesine neden olabilir.
Bağ yolu turunuzda Urla bölgesinde yer alan 5 bağ ve şarap evini gezdikten sonra, belirleyeceğiniz gurme restaurantlarda akşam yemeğinizi aldıktan sonra size özel tahsis edilmiş aracınızla İzmir’e yola çıkıyorsunuz…
Hepimiz bu güzel iki günü en kısa zamanda yaşayabilmeyi, yaşatabilmeyi diliyoruz. Bugünler bittiğinde bu iki günü, üzüm bağları, sanat ve doğa ile içiçe geçirmek için Urla’yı Arkas Turizm ile keşfedebilirsiniz.
www.arkasturizm.com